anladım ki senle mücadelemiz
dogumdan ölüme devam edecek!
imkan tanımyon biraz gülelim biz
bagrına basınca kavgamız bitecek!
beklentim olmadı senden afaki
ezecekler biliyorum ezecekler
onlar kendilerine ters geleni ezecekler
kurdukları sömürü çarkının dişleri arsında
müslüman olsada fark etmez onlara
ceblerine girene bakarlar
helal haram hic aramazlar
yardıma muhtaç duruma düşürürler
göstere göstere yardımcı görünürler
iflak ettirmez süründürürler
biliyorum bu sistemin bekcileri ezecekler
maddi güç ellerinde
devlet desen ceplerinde
mumin görünmek dillerinde
ezecekler biliyorum ezecekler....
gün olurda rızkını temin için iş ararsan
derim ki sözde müslümanda çalışma
naçarın kesilipde mecbur kalırsan
onunla din kardeşiligi hissine kapılma
emegine saygı gösterip vermez hakkını
ibadet etsen düşürür suratını, gardını
bindikce biner dönmeye dur sırtını
onunla aynı ümmetden olduguna inanma
işverenin degil olur başına rızık veren ilah
der iş vaktinde namaz kılmamayı ister ALLAH
konuşurken kitap sünnet yemin vallah
onun konuşmalarının kalpde olduguna inanma
yedigin yemege dahi katmak ister hile
kendi fazladan calıştırır vermez mesaide
beş dakika geciksen muhapsın sualleriyle
onun yanında mutlu olacagına inanma
çekeceksin!
olduda bir kula gönülden bir hisle
saklısı yok ama yinede gizlice
senin için normal başkası için delice
yüreginde sızı ki hem derin hemde...
bir duyguyla kapıldıysan! çekeceksin!
kaprislerini;
sana garip gelen alışkanlıklara alışmaya,
mutlu anında çile ile karşılaşmaya,
nazına,huyuna husunu
boyuna bosuna!
cep telefonundaki konusuna!
sevmedigin dostuna!
nefret ettigin parfüm kokusuna!
katlanıp bunaları sineye çekeceksin!
laf anlamak nedir bilmeyen akrabasını
sana farklı olan babasını,
garip garip bakan anasını,
gündüzleri yanında olsada gecede yasını
sabah olana kadar çekeceksin.
görünce unutup çekdiklerini,
tatlı bir heyecan kaplayınca bedenini,
titreme tutunca çarpan yüregini;
hasretinle olmuyor deyip bir resim çekeceksin!
çok basit şeylere alevleniyorum
öyle anlar varki hayat dayanamıyorum!
işde şuanda o anı yaşıyorum!
bagrıma saplanmış yaşam zehirli hançer
kendime teselli ediyom sabret buda geçer!
yakama yapışdı amansız bir yalnızlık!
haykırsam duyulmaz alemde sagırlık!
neden insanlar içinde bu anlaşmazlık
birbirimizden bi haber dayanılmazlık! dayanılmazlık!
sıkıldıkca sıkılıyorum
YARAB yalvarıyorum!
ayırma beni senden uzaklara
beden müsait düşer tuzaklara!
perişan etme ahiretimi
kaybettirme şahsiyetimi!
dönüş yok geçen zamana
mahcup etme beni huzurunda !
vurdum başıma!
karar aldım çok delice
düşlerime sokmayacagım;
seni gördügümde bakmayacagım,
selam da salmayacagım.
yüz yüze gelsekde
bekleyecegim sessizce!
gözlerimi kaçırmadan bakacagım ilgisizce:
neler oldugunu anlatmaycagım!
kırgınlıgımın sebebini bilmeyeceksin!
hatayı gene bana yükleceksin.
sessiz kalışıma belki delireceksin!
cesaret edipde sebep diyemiyeceksin!
boş verdim hayatı düzene sokmaya
veda ettim selamsıza dost olmaya
başıma yumruklarla vurmaya
cesaretin kalmayacak halimi görünce
dualarında senin olsun bu kişilik ölünce!
her nerden tebelleç olduysa bedene
ne uygulamalar denedimse nafile
zerk olmuş anladıgım beyin hüçreme
benle mesut benim için kabus sıkıntı!
unuttugu anlarda farklı olur dünyam
bahtiyar gülen neşe dagıtan insan
girdimi başımı hangi taşlara vuram?
benle mesut beni unutmayan sıkıntı!
anlatamam halimi eş,dost,arkadaşa
onlar yok zaten; anlayacak olsalarda!
kafamı koyup yastıga uzandıgımda
benle mesut benim kabusum sıkıntı!
degil birkulun sevdasından muhabbetinden
yanımda olanların sanılmasın beklentisinden
yaşama ayak uyduramadım endişesinden!
benle mesut beni perişan eden sıkıntı!
ne luks bir hayat yaşama arzusu
ne de olmayacak duanın olgusu
kafamın içinde ahiretin çetin sorgusu
benle mesut beni darlandıran sıkıntı!
bu bir ihtiyaç
öyle yalnızımki halimi soracak
yüzüne bakacak
bagzen hüzün deryası
bagzen mutluluk diyarı
bagzen umutlara yolculuk yapacak!
bagzende oda canımı sıkacak!
birine evet birine...
adını sen koy
arkadaş mı dersin?
yoksa dostmu dersin
can yoldaşımı
hayat arkadalışım?
varlıgının dayanmaya
tehammül etmeye
göğüs germeye...
en tehlikeli anda
yapışacak yakama
dönmeyecek arkasını
dönmeyecegim arkamı
konuşmalardan anlaycak adamı!
bakışları huzur dolu
kızdımı alev topu!
kızmayacak ki yakarım yanaraım diye
ihtiyaç duyuyorum hayatda böyle birine..
dur diyecek kul olsada durduramaz
soldurmak istesede muktedir olamaz
çilen derdin çekilirken; ölüm az
yürrü yalan denilen ama sevilen dünya!
içine yüklenmiş kaldırmakda zor hisler
bir yanın güllerle diger yanında kaktüsler
neşeli olanlara zıt; yaşama küsmüşler!
yürrü yalan denilen ama sevilen dünya!
bir gayen bir emelin hatda hizmetin
ne badirelerle karsılaşıp kimleri yedin?
çok kulları kendine baglayıp köleleşdirdin
yürrü yalan denilen ama sevilen dünya!
mevsimlerinde ayrı ayrı zevk; işkence
günler uyku zamanı gecelerinde eglence
kardeş kardeşin hakkını yer kalleşce!
yürrü yalan denilen ama sevilen dünya!
insanlıgın ebediyete geçişinde mola yeri
kimi ilahı oldun kiminin ise kini nefreti
sevaplara zıt günhlarla doldurduk defteri!
yürrü yalan denilen ama sevilen dünya!
Ne hale getirdik bilmem ki dünyayı
Aldık mı yaşam dan düşen payı
Yaşam çile isterik ölü olmayı
kıyamet’imiz Yaklaştı mı bilinmez
koptu birer birer deger verilen baglar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!