Eğer demek, münafıklık bellidir
Çaldığı saz yetmiş iki tellidir,
Arkadan gözlüdür, buruk dillidir
Eğerden uzak dur halini yaşa.
Meğer sanal bir söz, karışık zanla
HOŞ YAŞA LEYLA
Feriha’mızın Gülü Leyla’mıza Mutluluklar!
M utluluk sarayında vezir gelini
U ğurlu dünyalara koş yaşa Leyla!
S aadet diyarına uzat elini
Ceddi kurbanlık olan İsmail’in soyundan
Abdülmuttalip dede, Fatıma’dır ninesi,
Kureyiş Kabilesi Haşimiler boyundan
Baba Abdullah dahi kurbanlık nişanesi.
Beni Zühre boyundan Vehb’in kızı Âmine
Gel kardeşim kardeş bil sen insanı
Herkesin atası Âdem değil mi?
Yaşantının çeşni bin bir lisanı
Seven gözle bakmak kıdem değil mi?
Ömür havuzumuz durmaz boşanır
Muhabbet bağını gezdim dolaştım
Erenler yurduna varayım diye,
Lütfü nazar kıldı yâre ulaştım
Aşkımı tez elden vereyim diye.
Halimi arz ettim, divana durdum
Bunca akan kanın vebali kimde?
Yıllarca dinledik softa yobazı?
Bir damlası var mı hali bilimde
Yahuda’ya kürek çeken aymazı?
Akça gönül gökçe çiçek açarken
Elli yıldır hasret kaldım
Gecelerde çok ağladım,
Ne gün gördüm, murat aldım
Yüreğime taş bağladım.
Nice sordum sağda, solda
Gül diye ektiklerim diken yetişti,
Sevdiğim yemekler uzakta pişti,
Bir ömür heyhat ki, beyhude geçti
Gel ey tatlı dillim şadan et beni.
Gençlikte üstüme güneş doğmadı,
Dünya kul eylemiş üç öğün bizi
Geliş gayemizi bilenimiz yok,
Küçük dinlemiyor büyüğün sözü
Nasihat yoluna girenimiz yok.
Herkes bilgi verir, kitaptan sözden
Ömürden gitmiştir koca bir sene
Yepyeni bir yıla geçelim dostlar
Geçen yılı dört işleme vur dene
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!