Gönül penceresinden bakanlara ne mutlu
Yaşanılan dünyanın hikmetini çözerler
Kimler yeis içinde, kimler günden umutlu
Basiretli yürekle nice sırrı sezerler.
Biri tuzla sularken yanağının alını
Bu garip gönlümü mahzun bıraktın
Neden ümit verdin, gönlüme aktın?
Beni ateşlerde yaktın da yaktın
Sevdayla doldurmak hak mı sevgilim?
Aşkımız yüceydi, sevdada tektik
Müminin kalbidir Rabbin mekânı
Yoksullar kalbine girebildin mi?
Kurtarırsın mahşer günü yakanı
Bir yetim yavruyu görebildin mi?
Gönüller içinde yüksel miraca
Âdem o ki, özümlemiş aşkını
Gönül vazosunda çiçektir kadın,
Huzur içer olmuş bade şaşkını
Deruna bal yapan böcektir kadın.
İslam’da keşişlik yoktur bilesin
Azmışsa bir kere nefis şeytanı
İnsan hayvanlaşır, adamlık sürmez
Gem vurup götürür şerre insanı
Gözleri körleşir kimseye görmez.
Mutlu günler nerde? siler geçmişi
Ceddi kurbanlık olan İsmail’in soyundan
Abdülmuttalip dede, Fatıma’dır ninesi,
Kureyiş Kabilesi Haşimiler boyundan
Baba Abdullah dahi kurbanlık nişanesi.
Beni Zühre boyundan Vehb’in kızı Âmine
KARA DENİZ
İstanbul’dan Artvin’e engin mavi suları
Yurdumun kuzeyini kuşatır Kara Deniz,
Hem karada denizde yemyeşildir yolları
Her mevsim baharımı yaşatır Kara Deniz.
Gözlerim ufukta deryaya daldı
Yıllardır gözlerim nerelerdesin?
Senden yadigardı bir mendil kaldı
Yıllardır saklarım nerelerdesin?
Anılar canlanır dertlerim gider
Züeyb kızı Halime Sütannesi emzirdi
Sütbabası Haris’e bolluk bereket geldi
Sütkardeşi Şeyma’ysa Onda haller sezerdi
Dört yaşında Âmine aldı gönlü şeneldi.
Medine’ye götürdü dayıların yanına
Öğretmen: gün olur bir örtü, bir kanat
Şefkat küpü, sevgi çağlayanı,
Yediden yetmişe dillerde Türkü…
Öğretmen:gün olur bir işçi,bir usta
İplik iplik,nakış nakış dokur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!