Güzel Kıvırtanları Köçek Yaparlar! ..

Hamdi Yuluğ
21

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Güzel Kıvırtanları Köçek Yaparlar! ..

DÜN dediğini bugün unutacaksın. Bugün söylediklerini yuvarlaya yuvarlaya söyleyeceksin ki, yarın ne olur belli olmaz. İşte siyasetçiler her konuda öyle bir yuvarlaklaştılar ki, dünya yuvarlaktır sözünün neredeyse anavatanı olduk. ‘Yuvarlanan taş yosun tutmaz’ hesabı bizde milletçe yuvarlanmaktan akıl tutmuyoruz. Balık zekasıyla bir ömür geçirip gidiyoruz. Son perde de musalla taşında takkeli cüppeli bir memur soruyor ’Hakkınızı helal ettiniz mi? ‘ diye. Bir avuç balık zekalı da ’Evet‘ diyor geçmişi unutup.
Sonra hayal ediyorlar ölenin şerbetini içerken lokmasını yerken, ölenin cennete hurilerle köşe kapmaca oynadığını. Dünya da yapamadığı fantezileri orada rahatça yaptığını.
Eee… Cennet hayali bu adamların balık hafızalarına bu montaj edilmiş.
Siyasi liderleri dini lider hatta derviş, hatta evliya dan kabul eden bir toplumun olacağı, varacağı son durak burasıdır.
Birileri çıkıpta söylemiyor bu balık zekalı bir avuç topluluğa, ‘Cennete siyasetçilere tapılarak girilmiyor‘ diye. Birisi de hatırlatmıyor Rasulallah sözünden şunları; ‘Cennete Mümin kullar girecektir. Mümin kulda yalan ve nankörlük asla bulunmaz‘ mealindeki birçok hadisi unutmuşlardır ya da unutturulmuştur.
***
Yalancılığın, kandırmanın, boş hayallere sürüklemenin, kaşıkla verip kepçeyle geri almanın, dün aynı partideyken kucakladığını bugün başka partide diye Brütüs yapmanın, siyasi ikballer uğruna Brütüs olmanın, her seçimde halka uyku hapı dağıtmanın, bazen şiirlere bazen filmlere bazen de heykellere savaş açarak tribün toplamanın, sanatın içine tükürenlerin koltuk kaptığı, ‘halka hizmet hakka hizmettir‘ diye diye halkı kazıklamanın bir kitabıdır hatta gereği yapılmıştır siyaset.
Bazıları da öyle uyanık olmuşlar ki, ‘kraldan çok kralcı‘ derler ya işte tam onlardan. Bazıları da ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın‘ uykusunda, diğer bazıları da her devrin adamı olmuşlar.
12 Eylül zamanında büyüyüp geliştiklerini milletvekili, bakan olduklarını unutturmuşlar. Aynı adamlar, bu balık hafızalı topluluğa 12 Eylül‘e savaş açıp referandum kazandı.
Hayret doğrusu...
Her devrin adamı olmak içinde baya uğraşmak lazım. Ülkeye komünizm gelse bunlar yine en koyu Leninci, Marksçı olurlar ve meclise kapağı atarlar. Hatta badem bıyık yine moda olur. Hatta şimdilerde moda olan Hac seyahatleri Moskova‘da Lenin heykeli tavafına bile döndürülür. Lenin‘den daha koyu komünist olur çıkar bu siyasetçiler.
Nataşalar da öğretmen saygısı görür, ulvi şahsiyetler vip salonundan ülkemize alınır.
***
Küresel çıkar odaklarının kuklası olmak mıdır siyasetçilik?
Ulusal menfaatleri peşkeş çekmek midir siyasetçilik?
Körler hamamında fukaranın elini kolunu bağlamak mıdır siyasetçilik?
Vergiden vergi alınan tek ülkeyiz sanırım.
Siyasetçilere tapınılarak sorunlarının çözüleceği vehmiyle yaşayan tek ülkeyiz. Siyasi ideolojilere kapılıp adam öldürmeyi cihad zanneden, ölmeyi de şehid olmak zanneden bir topluluğuz sanırım.
Dünya da oynanan oyunun bir parçası bu, intihar ettirip ve bir çok masumu öldürtüp sonra ‘Şehid oldu‘ veya olacaksın yalanıyla beyinlerin yıkandığı bir ülkeyiz sanırım. Rasulallah’a karşı edepsizlik içinde yüzüp sonra 2 rekat namaz kılmakla kendini evliya zanneden bir toplumuz sanırım.
Benim bildiğim güzel kıvırtanları köçek yaparlar siyasetçi yapmazlar.
Bizim gibi ülkeler de köçeklik sahnede güzel olmalı, siyaset ciddiye alınan ve akıllı adamların işi olmalıdır.
***
Peki siyaset nasıl olmalıdır?
Siyaset yönetmek demektir. Kendini yönetemeyen, şehvetinin, hırsının, korkularının, boş hayallerin, cehaletin esiri olmuş biri halkı nasıl yönetebilir ki?
Kendini kontrol edebilen, ailesini kontrol edebilen, çevresinin dolduruşlarına gelmeyecek derecede uyanık bir kişi siyasetçi olmalıdır.
Her yöneticinin her şeyi bilmesine imkan yoktur ama siyasetçi soru sormasını, araştırmasını bilmelidir. Organizasyondan iyi anlamalıdır.
En önemli siyasetçi nerede susması gerektiğini çok iyi bilmelidir ve siyasetin tek adamlık olmadığını bir ekip işi olduğunu bilmelidir.
Geçmişte ’Tek adam‘ görüntüsüne eleştirilerde bulunanların bugün tek adamlıkta o eleştirdiklerini aratır hale geldikleri de başka bir hazin tablodur.
Demek ki, siyaset neymiş, eleştirdiğini kendinin de yapmamasıymış.
Tükürdüğünü yalamamak için düşünüp doğru yere tükürmeyi bilmek lazımmış.
50 yıldır ülke siyasetimiz bu yüzden tarumar oldu.

Hamdi Yuluğ
Kayıt Tarihi : 29.12.2015 01:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamdi Yuluğ