Ufuklar pembe tülbent, yıldızlar tepelerde,
Rüzgarlar aralıyor mehtabı perde perde,
Dalları servilerin uzar durgun göllerde,
Sesini dinliyorum yapraklarda baharın,
Tomurcuk yarılıyor açan gülde bir telaş,
Keremet lütfûndan hüsn-ü nigârım,
Aşkın ile başıma çok iş geldi,
İzhar eyle bu yaramdan dermanım,
Nice tabiplerden elim boş geldi,
Canân arzusundan candan geçmişim,
Ayrılık ateşi düşeli cana,
Gam yeli külümü savurur gider,
Hasretlik işledi her bir azama,
Diyarı gurbette Kim imdad eder,
Ruhumda tutuşur eski hayeller,
Yıldızlar gümüşten taç, rüzgârlar kanat bana,
Çalkanır allı pullu mavi deniz içimde,
Hışırdayan yapraklar okur serenad bana,
Bitmeyen şarkısın sen nefes nefes içimde,
Ufuklar pembe tülbent lacivert almış koyu,
Halâ kulağımda çınlayıp durur,
Yutkundu, düşündü bak oğlum dedi,
Üç şey vardır, birbirine denk olur,
Ayrılık, yoksulluk bir ölüm dedi,
Çekilen her çile bir lokma aşa,
Şimşek çaktı kalplerde yavaş yavaş,
Tabyalarda başlamıştı bir savaş,
Korku bilmez çelik bir yaydı dadaş,
Rûyi zemin naralara dar oldu,
Halâ kulaklarda tekbir sedası,
Mevlâm ikrar etti kutlu bir cana,
Göz açtı cihana doğdu bir güneş,
Rahmetinden âlem düştü gümana,
Nur saçtı zindana doğdu bir güneş,
Tebdil gördü kara olan yazılar,
Sevgi ile benim işim,
Tuzsuz aşım gamsız başım,
Yazın güzün kara kışın,
Koşarak dosta giderim,
Sevgi gecelerde kandil,
Zaman deli poyraz sıla başa taç,
Gezdirir garibi gurbet gurbet aç,
Umutlarım mahzun sevgiye muhtaç,
Hayaller gözümde tüter oldular,
Feleğin sitemi bahtın yelinde,
Ömür biter gençlik gider yel gibi,
Hayeller de tadı kalır bal gibi,
Hazan vurur boynu bükük gül gibi,
Gazelde bağlara dönersin gönül,
Ecel gelip baş yastığa düşersen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!