Boğazdan bir rüzgar eser,
Vurur tellere tellere,
Hüzzam nağmeli besteler,
Gelir dillere dillere,
Gün akşamdır hava soğuk,
Sevdanın rengine boyandı gönül,
Hüzünlü akşamlar yoldaşım oldu,
Muhabbet bezmine dayandı gönül,
Yıllanmış şaraplar sırdaşım oldu,
Bedeni ruhumu sardı muamma,
17-Ağustos Marmara Depremine.
kaderin beşiğinde sallandı vatan,
Ninnisiz uyuyan bebeği gördüm,
Toprağa karıştı çok sabi, sübyan,
Bastonunu arayan dedeyi gördüm,
Gözlerim dalıyor başka ufuklara,
Gurbette kimsesiz olmak ne acı,
İsyan mı edeyim kara bahtıma,
Kendime her saat sormak ne acı,
Aşk içinde harap oldu bu gönül,
1916Aşkale işgaline
Dedem anlatırdı dolardı gözü,
Her sözünde bin ah yürekte közü,
Görmedik aylarca bir güneş yüzü,
Şimşek çaktı bulut ağladı oğul,
Yüreğim hasrete alışmaz oldu,
Geceler tükenmek bilmiyor Leyla’m,
Uykular sürgünde saçını yoldu,
Hayaller teselli etmiyor Leyla’m,
Sanma ki mutluyum senden uzakta,
Her yıl bir acının zehrini tattım,
Çeke çeke kırka çıktı kederim,
Talihim gülmedi, ikbalim yarım,
Hep felekten arka çıktı kaderim,
Şu hayatta adım başı tuzaktan,
Vakit gece beden yorgun yol ırak,
Aranır gözlerim buğulanarak,
Karanlıklar sarmış dağlarda matem,
Kimim var bu elde ben kime gidem,
Makber gibi cihan sıkıyor her yer,
Geceler karanlık yıldızlar sönük,
Uçuşur üstüme feryadı duyan,
Yalnızlık kervanı hep bölük bölük,
Güneş kadar güzel bebeğim uyan,
Uyan ki karanlık su gibi dinsin,
Dün akşam sahilde rastladım ona,
İç çekip yüzüme baktı derinden,
Bir iki söz ettik maziden yana,
Küllenmiş ateşi yaktı derinden,
Yanardağlar gibi başı dumanlı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!