Bir yıldız, bir karanlık
düştü şavkı suya.
Çok değil burada artık
(ülkem için) gözyaşı
azıcık, birkaç damla.
İşte bir gün daha bitti
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Karanlık hep karanlık, güneş neden doğmuyor artık. Bitti mi an öldü mü zaman yoksa biz hiç mi yaşamadık. Var ile Yok arası hep bir bilinmezeydi değil mi yolculuk.
Günün Herhangi Bir Saati
Bir yıldız, bir karanlık
düştü şavkı suya.
Çok değil burada artık
(ülkem için) gözyaşı
azıcık, birkaç damla.
İşte bir gün daha bitti
çocuğun gözleri doldu.
Kuyunun suyu çekildi,
gidip geliyor (gölgem)
her zaman hiçbir zaman arasında.
Nerde haziranlar nerde temmuzlar
açan her gül?
Bir düş gibi solar
(saati yürür) çünkü,
inceden, acıyla.
Çekilmiş olsam da bir köşeye
gözlerimi yummuyorum
hiçbir şeye,
(hayır, diyorum) hayır
yüz kez, bin kez ve daha.
Yok olmaz, biliyorum
söylenmemiş bir söz bile.
Gün ışığı mı yitecek
gece karanlığı mı (diyorum)
bilinmez ama.
Bir yıldız, bir karanlık
işte bir gün daha bitti,
çok kalmadı sabaha.
Saati yürüyor günün
her zamanla hiçbir zaman arasında.
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
SUDAKİ AKİS
Allah birdir ve Nur’dur. Yeryüzü suyun yüzü gibidir. Var sanılan her şey, Varlık’ın yansımasıdır. Her insanın bir yıldızı vardır denir. Aslında Nur birdir ve yerde çoğul görünmektedir yansımaları. Her bir su birikintisinde farklı görünmektedir.
Eskisi gibi gözyaşı dökmüyorum artık. Dünyayı önemsemiyor, hiçbir şeye üzülmüyorum. Sadece ülken için… Çok değil, birkaç damla…
İşte yine bir gün daha bitiyor. Çocukluğumu anımsıyorum, gözlerim doluyor. Ben de bir yansımaydım. Dopdolu bir kuyu suyuna düşmüş bir yıldız, karanlığın ortasında… Çok zaman geçti o günlerden bu güne… O kuyunun suyu çekildi. Kurudu kuruyacak… Neredeyse silinecek sudaki aksim. Aslı mutlaka göklerde… Tek, eşsiz, emsalsiz ve sonsuza kadar var. Bense yok olacağım bir vakte kadar. Başka bir aynadan yansıyana kadar…
Bir çocukluğuma bir şimdiki zamana gidip geliyor, yansımadan ibaret varlığım. Her zamanla hiçbir zaman arasında mekik dokuyor. Her zaman buradaymışım gibi oysa hiçbir zaman burada olmadım. Yaratan değil burada olan. Ben zavallı, yok olmaya mahkûm bir yansımayım. Bir iz düşümü, bir gölge…
Kısa bir süre sonra hiçbir zaman yaşamamış gibi olacağım ama ruhum her zaman var olacak. Ruhla beden arasında gidip gelme halindeyim. Hiç olacak zaman, azalmakta olan ömrüm. Oysa ben Sonsuz ile sonsuza ayarlı, sonsuzluğa programlı bir varlığım. Bu ruhu bana üfleyen var oldukça var olacağım.
Nerde o eski günler! Bir zamanlar benim de baharım vardı çiçeklendiğim. Meyveye durduğum zamanlarım… Haziranlarım, temmuzlarım vardı. Fakat ne yazık ki her açan gül solmak zorunda… Her doğan, ölümün altına imzayı atmış durumda… Açan her gül solar. Doğan her canlı ölür. Bir düş olur yaşananlar. Çünkü ne yazık ki zaman durmamakta, tıkır tıkır işlemektedir. İnsan da gül gibi solmakta, inceden bir acıyla sona doğru gitmektedir.
Çoktan unumu eleyip eleğimi duvara astım ve köşeme çekildim ama her ne kadar kendi halimde münzevi bir hayat sürmekte olsam da haksızlıklara göz yummuyorum. Yanlışlıklara itiraz ediyorum. “Hayır, hayır!..” diyorum. “ Yüz kez, bin kez, hatta daha da fazla…
Yeryüzünde hiçbir şey yok olmaz. Biliyorum. DNA larımız belli, kaderimiz belli, yaşadıklarımız belli… Neyi inkâr edebiliriz ki! Ses dahi yok olmuyor evrende… Her şey kayda geçmekte… Söylenmiş sözler kadar söylenmemiş bile… Şairler, yazarlar onları bulur çıkarır zamanla…
Gün ışığı mı yok olacak yani ben öldüğümde? Gecenin karanlığı mı? Yaşanmadan bilinmez ama… Her şeyi yaşayarak öğrendik. Ölürken bile öğrenmeye devam edeceğiz. Ölürken de nasıl ölündüğünü öğreneceğiz.
Bir yıldız var kısacası… Teşbihte hata olmaz. Bir Nur var ve bizler O/Nur’danız… Her yer karanlık… Evren karanlık… Işık olan O! Nur olan O!.. Bizler, O’nunla görünürlük kazanmaktayız.
İşte yine bir gün daha yaşandı ve bitti. Sabah olmayacak gibi ama geceler de bir avuç… Biraz sonra o da bitiverir. Şafak atmaya başlar. Çünkü zaman hiç durmaz. Saat hep işler…
Her zaman işler zaman… Aslında belki de hiç işlemez. İki olay arasındaki süredir o zaman denilen. Aya, güneşe göre ayarlanmış. Biz öyle varsayarız. Ona bağlı yaşarız.
Saat hep işler… Zamanla zamansızlık arasında…
Zaman, yaşayanlar için var. Doğumdan önce yoktu. Habersizdik biz zamandan. Var olanlar sayar dururlardı mutlaka… Doğunca başladı zaman bizim için. Yaşlarımızı saymaya başladılar. Ölünce zaman duracak, doğum öncesindeki gibi.
Sûr üfrüldüğünde: “Ne oldu bize? Bizi yattığımız yerden kim uyardı?” diyeceğiz, şaşkın şaşkın. Sanki henüz uyumuşuz. Beş on dakika olmuş olmamış…
En yaşlımıza sorulsa ne kadar yaşadığı… “Uzunca bir gün…” der tüm yaşamı için…
Varlık zaman, yokluk zamansızlık…
Koca bir ömür, yaşanınca yok oluverir sanki… Gelecekse, gelmeyebilir. Randevu vermedi kimseye… İnsan, içinde bulunduğu zamanı yaşar. Günün hangi saatindeyse, onu… Ne önü vardır ne de sonu…
Yaşanan, günün herhangi bir saatidir. Yani herhangi bir ânı…
Sudaki akis gibi silineceğiz
Sanki hiç yaşamamış bilineceğiz.
***
Sağlıklı, huzurlu, mutlu ve faydalı ömürler…
Sevgiler…
Onur BİLGE
parantez..ler duyguyu öldürüyor şiirde.mümkünse hiç kullanılmamalı.
anlatım şiir değil.
Bir yıldız, bir karanlık
düştü şavkı suya.
nasıl bir cümle olduğunu anlayamadım.eleştirmiş olmak için yazmıyorum.genelde de pozitif yaklaşırım eleştirilerime takip edenler bilir.ama burada kulağımı ve okurken gözümü tırmalayan satırlar oldu.
sevgili Ali Püsküllüoğlunu daha önce okumadım sanıyorum.acaba daha şiir gibi şiiri yok muydu?bunu seçici kurula soruyorum.
tek bir ürünle değerlendirme yapmak olanak dışı.diğer yazdıklarınızı da okumak için bu sayfadan
ayrılıyorum.
lütfen kırılmayınız sevgili Ali Püsküllüoğlu.sadece okuduklarımdan içimde arta kalanları döküyorum sayfanıza.
saygımla
nurcan usta
Çekilmiş olsam da bir köşeye
gözlerimi yummuyorum
hiçbir şeye,
(hayır, diyorum) hayır
yüz kez, bin kez ve daha
.................
Yüreğinize sağlık.Kaleminiz hiç susmasın.
Off be çocuk!!
gün uçurumudur doğumun
gece'yse sarnıcı çıldırmanın..
ŞAİRE SELAM OLSUN,MEKANI CENNET OLSUN.ÜZERİNE YILDIZLAR YAĞSIN.
ŞAİRLER ÖLDÜKTEN SONRA MEŞHUR OLURLAR.
SAYGILARIMLA..................
gerçekten saçma sapan bir şiir seçici kurula saygımız var ama lütfen bizleri şiir zevkinden vazgeçirmeye uğraşmasınlar.sadece yazmak için emek harcandığı için şaire saygılar
her zamanla hiçbir zaman arasında.
.....................................................
kalmayacağız bu zaman arasında...
isyanımızı bir sevdalı çiçek gibi
soldurmadan büyüteceğiz...
güzel günler baharıyla...
isyancı haykırışla....
Önceleri ikinci yeni şiirin başarılı şairi, 1970 sonrası toplumsal olayların sade ve yalın ifadeli (kırık dizeli) şiirlerinin değerli kalemi, sözlük ve ansiklopedilerin kımetli yazarı, eserlerinle aramızdasın, ruhun şad olsun.
su daglarin arkasini bilirim
ömrüm yeter ise ben de görürüm
cok da gecmez ben bu dertten ölürüm...
dost olan sarsin yaareeleriimiii amaaaan amaan daaglar duuumaaan geectiii zamaaaan...
x
huma kusu yere düstü ölmedi,
Dünya Sultan Süleyman'a kalmadi.
dedim yare gidem, nasip olmadi.
aglama gözlerim mevla kerimdir.
türkü saati.
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta