Bulutlar geçiyordu gökyüzünden küçük küçük.
Umutlar gibi, hep ufak ve hep uzağa doğru giden
Çocuk sarıldı kardeşine, “Ölme”.
Gözünden düştü damlalar; “Ölme, ölme! ”
Koyunlar kaçıştı sağa-sola
Uzaklarda bir gitar,..hüzün dolu.
Tellerden nağmeler yayılıyordu,
sanki yine Rodrigo ağlıyordu.
Yaralı çocuk kardeşine baktı,
kanlı dudağında bir gülümseme,
“Ağlama…”
Yan tarafta iki terörist, şaşkın.
Biri mırıldandı, “Niye ateş ettin”
Diğeri, biraz da umursamaz, “Tetiğe basmayacaktım, birden ateş aldı”
Yaralı çocuk gözlerini açtı “canım kardeşim” dedi, gözlerini kapattı.
Ateş eden terörist, seslendi; “Hey çoban çocuk, kes sesini, askerler geliyor”.
Mayınları patlatmak için parmakları düğmede bekliyordu, bir kayanın ardında.
Arkasında diğer terörist, onun da gerisinde iki çoban çocuk.
Askerler yaklaştı mayına, teröristin parmakları da düğmeye.
Çevreye bakan askerler önce bir şey göremedi,
Sonra tepeden yuvarlanan teröristi ve onun sırtına atlamış çocuğu gördüler.
Önlerine geldiğinde ikisi de ölmüştü. Fakat çocuğun yüzünde bir gülümseme.
Bir terörist kaçıyordu yukarda, bir çocuğun cesedine basarak
Gitar ağlıyordu uzakta, saz ağlıyordu.
Yakında bir köyde bir ana,
… henüz bilmiyordu ne ağıtlar yakacağını.
Bulutlara bakıyordu, “Bir nebze serinlik” dedi, bir nebze huzur
İçinde bir sızı gittikçe büyüyordu.
Kayıt Tarihi : 4.4.2007 15:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güneydoğuda ölen askerlerimize, terörizmden çile çeken yöre halkımıza ve ciğeri yanık analara
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!