-Kadriye Abla-
İmrenimler diziyorum japone kollu
30 lu yıllardan kısa etekli
Bir hayıt dalına Kadriye Abla...
Gene radyoyu açar pençesiyle Duman
Seni ilk kez öptüydüm de
Erimişti Erciyes'in karı
Hadi orası öyle,
Sana ne oluyor Hasan Dağı...?
15-05-2001
Artık hepten yalnızsın bu gece
İçin ürpertilerle dolu.
Aklından neler geçmez ki neler,
Nasıl geçmesin;
Böyle olacağını bilebilirmiydin hiç
Az ötendeki can ciğer sevdiğin
-bir deve yücele-
Yedeğinde diyesiğmiş kısrak
Demir yediğim gelir
Yediğinde gemiyle yem.
N'idek, neyleyek
Git-gel mesayi 8 saat
Biri koltuk altında
Mide gurultusunun dediğiğse
Çift tabanca
Gelecek endişesi bir yandan
Demezler mi ki
Sana müstehak
Şimdi nerden bulduk der
Bu imamı
Cemaat kokudan...
Bir gece bir de ben oluyorum bu diyarda yalnız
Yine de yıldızlar görünmüyor gökyüzünde
Ama her yer beyaz,bem-beyaz alabildiğine
İnsanı deli eder bu sessizlik
İyi ki ara-sıra şarkılar mırıldanılır uzaklardan
Baka kalırım
giden trenin ardından
düz ovada
verdiğim sütle kalırım.
elim kolum bağlı
bitek çayırda otsuz kalırım
düveler gider kelelere
İçim buruk kalırım!
Akıp giden derenin kenarında
susuz kalırım...
Kimse anlamaz beni.!
Verdiğim etimle,yalnız kalırım.
Ne ister ki bir inek
zırt -pırt kesilmemek!
...
Saati tam 17,45 de durdu adamın
Kent Pastahanesi önünde,
İçerisi boş sayılırdı
Garsonlar vardı içerde ak üstlüklü...
Sonra kentin kenar mahallelerine çekti
Bir ayağım kırıktı tesbitledin
Limon kokusu,sütleyen
Zoraki var etti
Anımsamaların köklerini bende
Sen bildin doğrusunu
Bulamazken kaderi yazar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!