Bazen ne yaparsan yap,
Yaranamıyorsun.
Sonra da sessizce kabuğuna çekilip insanları izliyorsun,
Yalanlarını sessiz sessiz dinliyorsun.
Onlar seni aptal yerine koyarken,
Sen sadece onların aptal cesaretini izliyorsun.
Günler geçiyor,
Aylar geçiyor,
Yıllar geçiyor;
Bir milim bile adım atmaya cesaret edemiyorsun.
Sonra atıyorsun kendini yatağa,
Derin bir uyku çekiyorsun,
Sanki uyanınca bitecekmiş gibi tüm acılar.
Ve uyanıyorsun.
Sonra bir bakıyorsun ki,
'Sen'ler her yana saçılmış,
Mutluluklar yaralı,
Umutlar öksüz,
Yarınlar yetim.
Ne sarmaya uzanıyor ellerin,
Ne de kapıyı çarpıp çıkmaya.
Hep o bilindik son,
Yapışıyor diline;
Bir daha asla sevmeyeceğim’ler.
Bir sondu ama hiç son olmuyor.
Keşke o kadar kolay olsa diyorsun içinden.
"Bit" deyince bitmeyen acılar,
"Git" deyince gitmeyen sevgililer...
Ve "unut" deyince unutmayan bir kalple bir başına kalıyorsun.
Ne yatak anlıyor dilden,
Ne de yorgan.
Tavanlar, kurup yaşayamadığın hayallerin gölgeleriyle doluyor.
Dilinde paslı bir mazi,
Ve vazgeçiyorsun.
Saçlarındaki kırlangıçlar bir bir vurulurken,
Neden, niçin demiyorsun artık.
Ve bir ezan sesi... Sabah olmuş.
Günaydın, yeni bir gün,
Yeni umutlar
Ve belki de...
07.10.2024 10:07
Kayıt Tarihi : 7.10.2024 10:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!