Günaha davet Şiiri - Sinem Kül

Günaha davet

Uzun zamandır yapmadığım bir şeydi
Yani İstanbul’a böyle uzun, böyle derin
Böyle sessiz bakmak
Ve anımsamak ilk sevgilinin günaha davetini...

Motorların sesiydi belki sürükleyen
Denizin ötelerine uzanan bu sahilden
Sürükleyip götürdü beni liseli yıllarıma
Ve şaşıp kaldım o günden bu güne gelen bendeki farklılığa;

İlk aşkım,
Yeni anımsıyorum
Üvey, içkici bir babanın oğlu
Ve bir tek beni düşünürdü geceleri
Unutmak için hayatın sunduğu gerçeği
Ve belki bulmuştu bende
Karısını delice seven kendi babasının sevgisini

Sonraki,
Yeni anımsıyorum
Bir ecnebiydi
Sarışın ve kel kafalının biri
En az on beş yaş büyüktü benden
Ve tanıdığım en yalnız kişiydi kendimden sonra gelen
Dünyalıydı biraz da
Ne memleketini anardı yanımda ne anasını
Ve kopmuşlardı tüm kardeşler
Dağılmış dünyanın dört bir yanına
Tanıdığım en çıkarsız sevgiydi gerçi
Yine de ona aklım hiç ermedi
Beni neden sevdi
Kendinden on beş yaş küçük
Öptürmeğe bile korkan birini

Sonraki
Yeni anımsıyorum
En uzun sarhoşluğum
Ve ilk taktığım yüzük sol parmağıma
Dostluğu hepsinden fazla
Yine de gelemedi işte
Beş yıldan fazla aşka

Şimdilerde yitirdim ümidimi
Sonsuz olabilirliğine dair sevgilerin
Ve belki bundan kaygılıyım bu denli
Uzun zamandır
Uzun zamandır yapmadığım bir şey
Yani İstanbul’a böyle uzun, böyle derin
Böyle sessiz bakmak
Ve anımsamak ilk sevgilinin günaha davetini...

Sinem Kül
Kayıt Tarihi : 2.2.2001 16:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (3)

Sinem Kül