ben kurak toprak sen yağmur
yağ üstüme be peri kızı
ben bozkırım sen çiçek
rengarenk aç be peri kızı
seven gönlün kahrı çoktur
bir muştu ol bari peri kızı
..
Gün batımı arkada yavaştan giden güne inat
Gülen gözlerini yakamoz yapıyorsun denize
Sahilde palmiyeler arasında bir yürek atmakta
Senin her bakışın vururken dalgaları güzelliğinin sahile
Esin rüzgârları savuruyor düşlerime
Uzaktaki tekneye takılı kalan duygularım
Yaramaz çocuklar gibi heyecanlı
..
Gün batımı seni bekledim durdum
Postacı, pulsuz bir mektup getirdi
Hayretle merakla okudum durdum
Yazdığın bu mektup beni bitirdi.
Mehtaplı geceler kâbusum oldu
Sim siyah saçlarım avcuma doldu
..
Şimdi biraz seni düşünsem
Yitik bir güne yenik başlarım
Tarifi olmayan gecelere sarılır gönlüm
Zaman akıp gider
Gün batımı gibi kısalır ömrüm
Şimdi biraz seni düşünsem
..
Dün gece sahilde, yalnız gezerken
Yıllar sonra eski dosta rastladım
Ellerimden tuttu, sarıldı aniden
Yıllar nasıl geçmiş anlayamadım.
Hayalde canlandı, bütün anılar
Daha dün gibiydi, sanki o yıllar
..
Bu gün hatıralar canlandı gözümde
bir kaç resim vidyo hayalperest düşler işte
resimlerimize baktım içimden kalktım sana geldim
bi kahve yaptım sıradan şeyler üşüştü kuşlar çiçek vs.
Radyoda en sevdiğim şarkı şu ortaçgil ve piyano sesi
rahatım yerinde altımda elyaf bi yastık kucakladığım sessizlik
..
Sen ellerimi tuttuğun zaman
Ben sevinçli bir kuş gibi havalanıp
Gözlerinin kıyısına konuyorum
Ve gözlerindeki
O sıcak gülüşlere yuvalar kuruyorum
Sen gözlerime baktığın zaman
..
Kıyı ile nişanlı seyyah, nikah yaklaştı
Gün batımı dudaklarda şiirlerin okunur.
Çekilirken rıhtıma ömür gemisi,
Bakarken ardına, yüreğinde şafak sancısıyla
..
Ellerim titriyor,
Buz gibi soğuk yüreğim.
Artık duymuyor sesimi,
Kendi kulaklarım..
****
Bu nasıl gün batımı,
Sabahı var mı gecenin.
..
Şiir şiir yağmur,
Türkü türkü kar.
Bir başka gün batımı
Şarkı mı mırıldanıyor fırtınalar.
****
Bin asır gibi zaman.
Köpük köpük hıçkırık da deniz,
..
Bir gün batımı bir kızıllık
Bir çıkmaz bu, belki de yalnızlık
Zor zamanlar da sığınacağım bir aşk gölgesi
Nefessiz anımda nefesimsin sen.
Bir yol ortasında belki deniz kenarında
Bir kış mevsimi yada yazın ağustosta
..
Üstüne giyinmiş gurbet alığı
Kalmamış sılada bir gönül bağı
Sevdası kayığı agda balığı
Sabah gün batımı koşar gurbetçi
Kimi simit satar kimi biletçi
Kimi tezgahında kimi deynekçi
..
Çıksam yücelerine seyretsem seni.
Başında bir duman var Hasandağı.
Gün batımı üstümüze düşen gölgeni,
Yatak yorgan gibi ser Hasandağı...
Bir yanında bahar, bir yanında kar.
Şahinler, kartallar, başından uçar.
..
Masmavi İstanbul; herkesin içinde yaşamayı hayal ettiği güzellikler şehri.Öyle bir yer ki İstanbul; bir yanda Karadeniz uzanır,bir yanda Marmara,bir sevgiliyi kucaklar gibi sarar onu...
Geçmiş zamanların rüzgarını vurur yüzümüze eski İstanbul yalıları...
Kimbilir ne çok anıyı taşıyorlar içlerinde...
Kimbilir ne beyler,ne hanımlar geçmiştir odalarından, her yerine İstanbul sinmiştir.
Sultanahmet,Kapalıçarşı,Taksim,Sarayburnu,Bebek bir uçtan diğer uca apayrı bir hayattır.Sokakları hep doludur; her yerde tanıdık yüzler, gülümseyen özler,selam veren diller görürsünüz.
Gün batımı,insanın içinde yepyeni bir haz uyandırır.
Farklı bir neşenin,mutluluğun kıpırtıları sevginin doyumsuzluğunu canlandırır.
..
Nar kızılı bir akşam
Antalya da
Tanrının armağanı
Sahilde
Önümde
Gün batımı
Ne muhteşem
..
Gidişin Bir yıldıza benzerdi..
Bu yüzden gökyüzüne adını verdim
Gün batımı gemisi yolcuları inerken
Bürüktü içim seni kırgın sulara bırakmış
Mevsimlerin gidişini seyrettim
Denizler maviye bürünürken
..
Birgün çaldım yine Tanrı dan
Dolu dolu yaşamak adına
Gündoğumuna değin
Tan atarken sabahçı kahvelerinde
Çay içtim
Sıcak simit eşliğinde
Yalın ayak top oynadım
..
Bir saray yapmıştın bu viraneden,
Mutluluk getirmiştin uzak yerlerden,
Temeline koyduğun dinamit neden?
Eserin bir anda yok oldu zalim.
Diktiğin bu kule şimdi harabe,
Ne umutlarla girmiştin bu soğuk kalbe,
..