kız hadi
kızıl günle
kızıl gün batımı
kızıllığına bakır çalanda
kıyıya gel akbükün koyuna
salma kendini
fesleğene sürün
salına salına yürüyerek
salı günlerine denk gelerek
..
tamtam sesine yana anılmaz elbet adın
döne dolaşa geldi üzgünlüğünden çözül
zamansızlığından çok kederinedir üzül
geçenlerde yaşayan yanılmayanı kadın
karamsarlığıma mı uykusuzluğuma mı
örselenmiş yüreğe çarpıntıdan durulsa
az tunçlaşmış ömrüme kaç esin burulsa
boşuna yaşamışım korkusuzluğuma mı
..
mavi düşüm
maviliklere gülüşüm
açılır kapıları zindanların
yıkılır kaleleri
egemen kahrolur
mavi kuşum
dalında tomurcuklara ötüşüm
mavi sevmelerin
alır götürür
..
deniz bulan ellerden
seyrinde gün batımı
boğuk esen yellerden
terinden terk yatımı
dinler mi ey sevgili
ellerinde saygılı
boğuk esen yellerden
gecelerden kaygılı
..
yaşadığın gün
çiçeklerde coştuğun
tomurcuklara
sür giderek koştuğun
yalancı bahar
yeşillikler içinde
göçmen kuşlarla
kanatlanıp uçtuğun
..
gün batımı renginde
kırıldı gönlüm
martı kanadına
sıcağı sinmiş düşüm
maviliğindeyim göğün
derdi kederi geceleri
unuttum gözlerinde
yansıyor gülüşüm
..
seherin tan zamanı gülüşüne gül aça
doğal yakarışında ağaçların korosu
sessizliğinde solo kumru çığlığı serin
pasosu alınmışla yolculuğun sürecek
gönlünü çevirmeni coşkusuyla doyur
özleminden eriyen yüreğinin sesidir
duyur geçe kalmışı bilgi olsa azında
biteviye gelişin nehrini gözleminden
..
ak-kara renkler içinde
çilesini çekmişin pırlandığı
anda
yalnızlığım
gün batımı hüzünlerinde
yoklanıyorum
karabasan düşlerde
yeli uçukluyor dudağımda
..
gün batımı erkenden
bulutlara baktın mı
rengin her tonlarından
yelle bir lik aktın mı
yalnızlığına hüzün
anızlığında hazan
yürekten akıp sızan
yıldızları taktın mı
..
incecik esen seher
sunup sustu dalgasız
anca ışıklar değer
duru gözler gölgesiz
yeşilinde susardı
özelliğini kusardı
gün batımı asardı
düşe düşer cılgasız
..
mutu demlenip
mutlandığımız an
mum çiçeği
hüzünle açar geceye
oracıkta kalan
korlanmış yaşanmışlık
yalın ayakla bastığın
yer denli çıplak
..