Al eline baltayı
Ben de taş olayım
İkimiz için en uygun pozisyon budur
Kütük zannettiğin her dekorasyon taşa
Periyodik zamanlarda vurma eğilimi
her trende fazlasıyla duyarlı
duyarsız kendi bilincine
ve bilmek fiilinden türeyen her tür eyleme
ibnelikle özcan denizlik arasında kalmış
yeşermeden budanmış
saksı çiçeği bilinçler
yine bir dönüşteydi eve
hava karanlık ve ayaz
bedeni otobüsten indirdim
ruhu bagajdan
benim için yapılan kaldırıma
kumanda omurilikte
Kalanlara hiç acıma yok mu?
Bir terslik var bu işlerde ulu manitu!
Gidene de dur denmiyor heyhat!
Ve fakat kalanın günahı nedir?
Kalana kalın geliyor gidenin acısı.
Avutmazlıklardan avutmazlık beğen işin yoksa.
uzaktan toprak kokar ölümler
benim karanlığım adaletini ister
adil ol
öldür beni
topraktan arda kalan
sapı aşk nasırlı bir kazma bul
serkan’ın yerine akşamcılar uğrar
elimde kitaplar
ben eve dönerim
kasımın gündüzleri de
akşam gibi olmaya başladı
aklımda çağrışımlar
küçük insanlar
ah sizler
kendi etrafınızda beş santim
bilemediniz on beş santim
cürümden ibaret
siz küçük insanlar
düşlerimle severek yaşadım seni
sanatı ve sanatçıyı sevdiğim gibi
imgeyi ve imgelemi de ha keza
ama artık içimin yorgunluğunu
adam etmenin vakti geldi
şimdi sigortalı bir aşk bulup
Diyelim ki keyifliyim
bir yaz serinliğinin durağına tünemişim
yapılacak en ağır işim
üst üste attığım bacaklarımı değiştirmek olsun
oldu ya çok neşeliyim
her bir salıntısına anlam katıyorum
Rengin avuntusu ve bir yelpaze serinliği
Daha ne ister insan, zaten kaybetmiş derinliği
Derinliği de biz yaratmadık mı
Saçma savruk dünyada;
Saçma salak diyaloglarda böyle kelimeleri şımartmadık mı?
Bu mevzular hiç yoktu ben doğarken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!