bir akşam olur
bir sabah
bir yağmur yağar
bir ayaz
çok kullanılmaktan yorgun düşmemiştir
bu sokak-ı hayat
nedir ki demokrasi?
halkın kendisini
kendisi yönetmesi
pardon durun orada
bu kısa tanım yetmez bana
kafam basmaz bu kadarına
kutsal bir uyanış bu seninki
yüzünü hep gizli tuttun
kıskandırmamak için güzel nergisi
bana yakışansa şimdi
varoluşumla kavgam sürerken bir yandan
aşkla dolu mürekkebiyle
bir acayiplik var şu terminal otobüslerinde
gidişlerinde değil ama!
sadece dönüşlerinde
insanlar kent değiştirince havadan olsa gerek
çeneleri açılıyor
tıpkı yine bir dönüşte
uykudan uyandırıcı haylaz sabah rüzgarı içerde
ve gülüşlerinde normal seher serinliği gibi
bir Zuhal Olcay yüzünün
gülümsemede sızıntı halinde güneş ışığı
ona eş bir sabah ezanı senfonisinde sedası kuşların
dört duvarımda asılı yalınlık tabloları
yırtıldığı yerden kopsun
hayat damarım
yalnızım sudaki oksijen gibi
varlığım sana ne hacet
ey doğan güneş
yalnız bırakmadın mı sen de bizi
Yollandığı müstakil adresten
Geri dönen mektup timsali
Epeyce hırpanileşmiş döndü
Dün gönderdiğim taze şiir kokulu
Fesleğen dalı
Baş başa oturuyorduk, yorgun fesleğen dalla,
bir düşünmelik fırsat ver
ey zaman
senin adın
en sevdiğim orospu adı
sıcak dölekten çıktığım bu hastane soğukluğuyla
Altı üstü bir hayatlık süre benimki...
Sürekli değişken,
Arasıra sabit maliyet gözlenen,
Totalde genele geçen özdeyişlerim;
Ve gelene geçene paso küfreden,
Tabirinin her zaman caiz olduğu,
Canım sıkıntı mevsiminde,
Fikrim makro alemlere takılıyo bu akşam,
O ne! Hayırsız bir serzeniş duydum sankı?
Ne? Ha, tamam, şiir miir yok bu akşam.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!