ateşim yükseldi
kulaklarımdan anlıyorum bunu
taşmaya hazır köpüren cümleler
bir bir dökülecek ellerimden
kan ve irinleri
tuzlu sularıyla
omzunda ağır levent işçi tarık’ın
aklında yirmi beş kuruş
gözünde çocukluk
bileğinde plastik saat
yürüyor makinelerin arasında
omzunda ağır levent
geceleri sabahlara düğümlüyorsak
üst üste dinlediğimiz şarkılarla
yegane sebep buna
mutlak yalnızlığımızdır
batan güneşten emanet
bir cumartesi şehir cümbüşünde
belediye otobüslerinin
mutlak istikrarsız geliş gidişleri
hep beklemezken bana yaramayanı ararda gelen
ve gelmezken bana yarayanın
oysa yarayana binmek varken
üstünkörü üstüme geldi anlam,
kalemim üstsüz,
kelimelerim sürgün,
üşütürsün; değme sakın!
Feylezof geçinmek beynimden geçen bir geçit,
Kırık dökük taş duvarları, gri gölge formunda.
Anneme diyebilir miyim,
Beni kurtar anne!
Uzun uğraşlar sonunda?
sana bir sır daha;
ya yaşama numarası yaptın şimdiye dek
ya da hep ölüydün
ya şiiri sevdin şimdiye dek
ya da hep yorgundun
şiir yalnızca tesellidir sihrine inanana
boyunlarımızdaki kartlar kadar tanışmıyor muyuz pek çoğumuz
steril ofislerin sanal sanıklarıyız
ya da öyle olacağız
siz sekizinci sıradaki beyefendi
ciddi ciddi soruyorum size
gülmeden konuşmadan geçirebilirsiniz bir gününüzü
mananın sonuna mı geldim
bitti mi kısa metraj yaz gecelerinin esrarı
kokusuz yaz gecesi olur mu
demlenemiyor kelimelerim
bakma bana boş sayfa
ne yazsam sana
boş
sayfa
yaşadığımı anlatsam sana
yaşayıp yaşayıp sonra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!