Beni sana iten bir şey var
Çekici bir kuvvet
Atar bir damar
Sıçrar bir kan, elim yüzüm revan…
Bitsin istiyorum yolculuğum,
Sırtımdaki belli belirsiz kamburum
Eskimişse sevda,
En hazin en tutkulu anılarıyla yokluğa gark olmuşsa
Çare yok artık,
Kabil'e ilham olan kargalar gibi
Onlardan biri gömülecek
Diğeri ise özgürce uçmaya devam edecek,
Merhamet timsali sevgili ağlıyordu şimdi
“Ey İbrahim, tekrar buluşma vaadi olmasa”
Diye sürdürüyordu sözlerini
Bir yolcusu vardı ahirete uğurladığı
Ayrılık sözlerini buluşma ile kardığı
Ardından su getirtip, toprağını suladığı
Çember oyaladım sana
Bir köşesi kan,
İster yalanla beni
İster kan...
Avuç içimde ter,alnımda yazgımla
Bilemezdim zamanla yabancılaşacağını
Dost gördüklerimin.
Bilemezdim uzaklara dalmaların
Verdiği dermansız sancıları...
Uzadıkça hercai ömür;
Büyük ellerini
Geniş sineni
Buğulu sesini
Şefkatini
Canım kızım deyişini
Bir dut ağacı altında serinleyişini
Saat kaçtı kimbilir?
//
Karanlıkta bir yılan kızıl toprağı kemirir...
Vakit geç,mevsim ayrılık mevsimidir
Derken onu kemiren
Her zerresini delen sevdiğiyle
Varlığımı ellerinde tutan
Yollarına ekmek kırıntıları serpip
Bana kendini bulduran
Zaman aşk ve mekan
İçinde ruhumu sıkıştıran
Sorsam,
Ne zaman yola çıksam yüreği dar, eli yüzü çamurlu sokaklar
Ne zaman sevsem, kan kırmızı sevda vebalı,
Kimbilir belki de böylesi manalı
Acıma göz kırpan felek, bil ki bir gün senin de sonun gelecek
Varlığınla cakas atsan neye yarar
Ölümlüden kime ne fayda var
Önce dosttuk biz
İnandığım imanım gibi
Sığındığım sığınak
Dayandığım dayanak
Sitemlerin sevginin dilekçesiydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!