Olmuyor be güzelim zorlama...
Bu yürek hissetmeden
Derdi kendi üretmeden
Bu kalem yazmıyor
Toz pembe bulutlar karalar giymeden
Kuşların yüreğindeki çırpıntı gibi
Çarptı yüreği
Yedi kollu ejderha gibi sardı kolları
Ne önünde dağ durabildi
Ne de yollar hızını kesti.
Hayat senden yana estirsede kasırgalarını
Hayat o kadar kolay olsaydı
Bebekler doğarken ağlamazlardı
Sevgi çabuk bulunsaydı
Arayan olmazdı
Gece karanlık olmasaydı
Işığa gerek kalmazdı
Bütün duvarlarım camdan
Öylesine hassas
İçim dışarıda,dışım içeride
Ruhum suskun,bedenim suskun
Beklemekte.
Son çeyreğinde ölüm vuruşu
Şu güzel dünyada
Bir köprü kurmak istiyorum
İnsanlar arasında
Öyle bir köprü olmali ki
Çicek kokmalı,aşk kokmalı
Ve adı
Ben alıştım karanlıklara
Aşkımı el yordamıyla yaşamaya
Kan damlarken yüreğimden
Tebessüm hep gözlerimde
Nedir yalan; yaşadıklarım mı?
Yaşanmamışlıklar mı?
Bir sızıdır ayrılık
Buram buram hasret kokar
Bekleyişler.
Bir kuşun kanat çırpışından
Bir saatin çalışından
Geriye kalan anlar.
Rüzgarın yapraklardaki dansıdır yalnızlık.
Ihlamur çiçeklerinden yaptığım taç.
Gözlerimdeki bakış, dudaklarımdaki tebessüm.
Beklediğim istasyon.
Kurulmuş saatte çalışmayan zemberektir yalnızlık.
Baktığım ayna.
Kendini yalnızlığında bulan
Aşkı,sevgiyi sende arayan
Ömrünün her anında
Biraz daha yalnızlığa dalan
Ben.Ah..! Ben.
Ay suya düşmeden,
Yar saçlarını örmeden,
Kuşlar bu diyardan göçmeden,
Sevdanın ellerini hapset avuçlarında.
Bir kelebeğin ömrü gibi yaşa ;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!