Gökyüzünün rengidir
Aklımı başımdan alan.
Yeryüzünün sesidir
Benliğimde fırtınalar koparan.
Çılgın rüzgarlarla
Dans ederken sabahları,
Bir kağıt,bir kalem,bir ben
Hayatı böylesine özümserken
Acılarımı kağıda gömdüm
Sevinçlerim kuş olup uçtu
Sevgilerim,sevgililerim
İçimde hala yara
Savrulma gönlüm bu hazan da
Esse de rüzgar bütün kuvvetiyle
Dalından kopma
Yağmurun kokusuna
Bir şımarık kuşa kanma.
Bu hazan gene geçecek
Gittin gideli
Ben bıraktığın gibi
İster yerde taş
İster gökyüzünde yıldız de...
Gittin gideli
Seninle oynuyoruz bu oyunu
Aramızda sis perdesi
Nedir bu gizem,bu sır?
Korkuyor muyuz yok sa?
Bitmesinden,kırılmaktan.
Can nedir ki babam
Senin canından bana kalan
Mânân
Ruhun, ruhumla ebedîyete akan
Bu çaresiz anlar da beni ağlatan
Kokunu alamamam
Bir gün vaz geçersen bu sevdadan,
bana söyleme.
Bırak seni aşık bileyim hala kendime.
Ruhum sonbahar güneşiyle ısınırken,
Bu yorgun bahçede Arsız sözlerinle şımarayım.
Yeni şiirler yazayım olmamış aşklara
Karla Kaplı dağların
Soğuk beyazlığında
elinde asa bir elinde tasvir
Gözleri aydınlıktan kör
Rüyasını arayan derviş
Sarı sıvalı evlerinde
Ağaç gölgesi pencerede
Zayıf bir ışık içeride
Kapısı kapalı bir hane
Kim bilir ne var içeride
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!