Şimdi Değilse Yarın
Bir an durdurabilsek akan zamanı.
Sadece bir an,
Sadece senin ve benim olduğum bir an, dursa yaşam.
Seni, o anla hatırlasam sonra.
Ben vazgeçtim,
Hüznümü alıp geçtiğim yollardan bir bir geri dönmeyi seçtim.
Gözlerine bir daha böyle bakarsam,
Ne varsa sana dair sona erdi içimde
Uçuştu kalbimde aşka dair ne varsa
Külleri savrulurken dört bir yanıma
İnsanın kendini hiç bir coğrafyaya ait hissetmemesi nasıldır bilir misin?
İçinde yaşanmışlık olan,
Bazılarında tuzlu bir gözyaşı damlası bırakılan,
Sanki ayaklarıma prangalar vurulmuş,
Bin bir kilit atılmış umutlarımın üzerine.
En derine gömülmüş tüm mutluluklar.
Bulmak istedikçe beni de çekiyor içine, kayboluyorum.
Ben, ben bile olamıyorum.
Tutsak bir melek tüm şehre meydan okuyor yüreğiyle,
KIŞIN GÜLÜŞLERİ
El değmemiş topraklarda filizleniyordu sözün,
Ve gözlerinden yüreğine süzülüyordu hüzün.
Hiç çizilmemiş sayfalarda şekilleniyordu yüzün,
Ve sözlerinden gözlerine -her şey- ayrılığı düşündürüyordu.
Sen hep kolayına kaçtın sevdanın,
Sabahları gecelerden çaldın,
Seher yeli ne dese ona inandın sen.
Ateşte yürüyen ben oldum hep, yalınayak hem de.
Senin sevdadan anladığın bir iki damla gözyaşı,
Biraz da alevinin içini yakmasıydı belli ki,
Bir şelale çağlıyor içimde,
Yüreğimden yüreğine dökülüyor sularım köpük köpük.
Son damlanın düştüğü yerde,
Yüreğim hiç okunmamış bir mektup sanki,
Açıp okusan neler görürsün içinde.
Senin için neler yazılı içinde bir bilsen.
Bu sabah, kar yağıyor şehrime,
Yılın ilk karı düşüyor üzerime.
Şehir buğulu, puslu gözlerini dikmiş üzerime,
Geceleri sarıldığımız hayallerimiz vardı;
Yıldızlara yakın, gerçeğe uzak düşlerimiz vardı;
Yastık altlarında gizlediğimiz..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!