İbrişimden, beyaz pembe ponponlarla
İpek saçlarını süsleyerek
Hep masalları düşleyerek
Belki gerçeklerle, böyle yüzleşerek
Güzeller güzeli bir kız yaşardı
Adını da Gülibrişim koymuşlardı
Yürüdüğünde toprak titrerdi
Rüzgarlar,
Ayak izlerini silmemek için, esmezdi
Gülibrişim kendine yananları görmez
Hep masal dinlerdi
Beyoğlu aşık olmuş bir kere
Gülibrişimin gözü
Masaldan başka bir şey görmez
Aşk neyine
Beyoğlu toplattı ülkede masalları
Masalcıları da zindana attı.
Gülibrişim artık beyoğluna varırdı
Ama olmadı,
Gülibrişim sicim sicim ağladı
Hayal dünyasız
Olmazların olduğu
Masallarsız nasıl yaşardı
Soldu, eridi, bu gönüldü
Zorlamayla sevgi ne zaman görüldü
Zorla düğün dernek
Gülibrişim gelini almaya gelen heyet
Gördü ki ne gördü
Gülibrişim asmış kendini kuru ağaca
Ağaç kıyamamış ona
Ağacın gövdesi...
Gülibrişimin ayakları, birlik oldu
Beyaz pembe ponponları,
Ağaç üstüne çiçek doldu.
Gülibrişim gibi hafif mis koktu
Gülibrişimin sicim gözyaşları
Kuru dallara yemyeşil,
İnce ince yaprak oldu
Gülibrişimin canı
Kuru ağaca can oldu
Kuru ağaç yemyeşil
Masalla gerçek arası kapı oldu
Gerçekle masal kaynaştı
Eşsiz güzellikte...
Gülibrişim ağacı oldu
Kayıt Tarihi : 2.8.2004 09:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kuru ağaç yemyeşil
Masalla gerçek arası kapı oldu
Gerçekle masal kaynaştı
Eşsiz güzellikte Gülibrişim ağacı oldu
Çok güzel dizeleriniz için tebrik ederim selamlar
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (4)