Kaç defa sakallarım upuzun oldu
Kaç defa upuzun saçlarımı kestim
Ben ezelden ebede bu dünyada
Heç bir saadeti beklemeye hakkı olmayan
Basireti bağlı bir bikestim
Mart 2011
En muazzam fikirleri ıskala
En verimsiz toprakları gıskala (2002 Ocak)
Ben yaktığım sigarayı içmeyi asla unutmam
Ve yirmidört saat içerim
Nihayet vücudum sallanmaya başlar
Yüzüm sararır
Kendimi hemen yanıbaşımdaki sedire atarım
Buna nikotin zehirlenmesi diyorlar
Yollarda gezdiğime inanma
Ben yolda değilim, sendeyim
Genç kahvelere takılıp
Gazete okuduğum falan...
Yalan…
Ben seni arıyorum
Sana bugün
Limon çiçeklerinden bahsetmeyeceğim
Ormanları yedi renge boyayan
Renk ihtişamından da
Yağmursuz bir yazın ardından
Her yeri sap saman sarısına boyayan
Bir gün evde acıktım
Çocuklar yaylaya gittilerdi
Alelacele birşey yemem gerekiyordu
Ocağı açtım
Tavayı koydum
Biraz kıyma
Ben hayatı dört tarafından anlamazsam ölürüm
Ben böyle bir adam oldum
Beynim bütün herşeyin idrakine aç
İster milattan önceki bir devir
İster bir yüzücüyü şampiyon yapan kulaç
İster Marko Polo avlanan ulu pamir
Ayaklarım aynı, düşüncelerim aynı
Dünki bıraktığımı yine aynı buluyorum yerinde
Sadece mevsimler değişiyor
Ben biraz daha yaşlanıyorum
Fikr-i sâbitim aynı
Bir kız sevdim alamadım diyor içerim
Dörtyol Deneme Lisesinde okuyorduk
Gençtik aydınlıktık sevinçliydik
Pırıl pırıl lise yılları
Herşeyin bir anlamı vardı
Okulda okuyan çocuklar
Çevre yerleşmelerden geliyorlardı
Sevcan'a...
Ol şuh teganni eylese
Lebler sarhoş olur nuş eyler
Durmayı bilmez
Bu par par parlayan
Güneş mi Ay mı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!