Çok eski
Çok eski leyla
Taş plaklarda sesi
Biraz hüzünlü
Biraz kırgın
Biraz boynu bükük
Kapımı çaldığında o kış günü
bir mahkumun günlüğünü tutmaktaydım, beş yıldır
ne güneşin farkındaydım, ne ayın
ne kendimi fark ediyordum aynalarda
ne insanların farkındaydım
önümden geçmişler, kapımdan geçmişler
Hatırlar mısın / Bir eylül sabahıydı
Ne görkemli bir törenle / Beyazlara büründü
Kara kaplı kitaplar
Hukuk, Gülhane de Morgda
Gönlümüz firari / İşgal altında ki sokaklarda
Kapı önünde türküler yakılırdı
Hiç yaşanmamış ne vardı hayatımda
Her şey bitti dediğim zamanlarımdı
Kendimi bir çift pabuçla
Tamircinin önünde bulduğum
Hafızam mı silmişti
Yoksa her ilişkideki ilklerden birimiydi
Ben şiir yazardım
Sen şiir gibi konuşurdun
Bir gün görmesem
Eksikliğin senden olduğunu bilirdim
Bilirdim ne aşklar kaçırdım
Sana dört elle sarılsam
Cemal Ataş'a
Bir çiçekçi çocuk
Kapımı çaldı
...................bilemedim
Tutuldum....dondum
Seni hatırlattıkları için
Bu bahar
Kırlangıçları da sevmiyorum
Süzülen leylekleri de
Görmedim bu yıl
Gök yüzü boş
Ucu yanık bir yürek salacağım
Umutsuzluklarınıza.
Umut olsun.
Tutunamayışların
Onlarca öyküsünü yazdım,
Sizden habersiz.
Elimde taşlar yuvarlaktı
Yer kare
Hayatının yalanını söylemişti
GALİLE
İnansaydı teorisine
Tenimi rüzgar okşuyor
Ellerin nerde yar
Ruhumu ıslatıyor sensiz yağmurlar
Gözlerin nerde yar
Sersemletiyor deniz kokulu akşamlar
Seni tanımış olmaktan müthiş onurluyum.
Karakterine ve evrensel dünya görüşüne hayranlığım kadar yüreğinin duruluğuna da hayranım.Güdülerine esir düşmeyen onurunu öne çıkarıp savaşçı ruhunla üretken vasfınla ayakta kalma savaşı veren yiğit ve aydın Türk kadınını temsil etmenin bilincindesin dai ...