Gülbeyaz Balta Şiirleri - Şair Gülbeyaz ...

Artık Büyüdüm Baba :
Salıncaktan düşüp kanayan dizimden daha büyük yaralarım var
Dünyadaki en güzel mutluluk akşam namazının ardından gelişini beklemekmiş Şu küçük şeyle insan mutlu olabiliyormuş büyüdüğümde anladım...
Sabahı bir türlü olmayan gecenin ardından gelen Sabah Ezanım,
Alnı secdeye varan Nurum,
Ki o secde dile gelir söyler seni kainatın her köşesinde

Hükmen mağlup bir savaşın inatçı savaşcısından notlar:
Direnmek Neye ve Nasıl?
İnsan bile bile doğrulara direnir ,
Ki bu insanı uçuruma sürükler çoğu zaman.
İnat bu uçurumun sert kayalıkları,
Kayalara çarpa çarpa insan kendini felakete sürükler.

Aşka Reddiye
Zaman,rüzgarın yaprağı savurduğu gibi geçip gidiyor ömrümden.
Umut ,limanı olmayan bir gemi gibi yüreğimde.
Sevda, hiç gelmeyecek yolcuyu beklemek gibi kalbimde.
Hüzün, kaçırılan bir tren artık zihnimde
Vazgeçiş, gözlerimden, zihnimden atmak seni.

Ben senden başka lisan bilmem!
Senin yüzün ki lisansların en güzeli.
Yüzündeki nokta nokta hatlar,
Derin derin suskunluğun,
Gözlerinin bana usulca söylediği şiirler,
Dudaklarındaki hiç bilinmeyen destanlar.

Gökyüzünden beklediğim bir çağrı var
Beyaz kanatlarıyla alıp götürecek beni biliyorum.
Gökyüzüne çokça bakışlarım bu yüzdendir .
İnsan hiç bilmediği bir şeyi arar mı,bekler mi sorarım size?
Yılların yorgunluğu okunuyor gözlerimden
Her daim uzaklara bakar bu yorgun gözlerim.

Ruhun İntiharı
Bu gece uçurumun kenarında ruhum
İnsanın ölmesi için illa bedenin mi yok olması lazım sorarım size ?
Usulca yaklaştı ruhum uçuruma intihara niyetli belli,bir ses alır onu ordan bir anda minarelerden yükselen Ezan ...
Ve dayan der ruhuna bu yorgun kadın,hala umut var ...
(Gülbeyaz Balta)

Mevsim kışa döndü
Lapa lapa kar yağdı gönlüme
Ellerimi açtım semaya yalvardım Yaradana
Masmavi gökyüzü gibi gözlerinde kata bulutlar dolaşıyor
Yağmurlar yağıyor gözlerine
Usulca bir damla düştü yanaklarına doğru

İyi değilim biliyorsun,
Gözlerin gözlerimden ayrılalı.
Yollar mı ayırdı seni benden?
Yoksa taş kalbin mi bilmem?
Ama zihnimden kopartamadım seni bir bilsen...

Çocukluğum
Geçmişle aram pek iyi değil
Bir vakitten beridir hasımız kendisiyle
Yaşadıklarımlarımdan değil bilakis yaşayamadıklarımdan efendim saklambaç oynardık akşam ezanı okunana kadar
Uçurtma uçururdum gündüzleri
Birgün alıp gitti gökyüzü uçurtmamı

Sefil sanır alemde tek
Akıl vermeyince mabut, neylesin felek.
Lala Mustafa gibi eyledi kelek
Ayağına kadar batmış çamura
Kalem tutmayan eli ne bilsin edep!