Şair,bestekar yazar.
Çocukluğumu saklıyorum sende
Her baktığımda gülen gözlerine
Hala küçük bir kız çocuğu var ta derinlerde
Koşup oynadığımız bahçelerde ıslandığımız derelerde
Su seslerine karışmış şarkılarımız var
Odam karanlık yüreğim soğuk
Yediğim lokmanın adı yalnızlık
Gözlerim dalgın nefesim boğuk
Baktığım yüzlerin adı yalnızlık
Kaldırım taşları köşe başları
Seni kaybettim zifiri bir karanlıkta
Bir ışık yok sana dair yolun sonunda
Seni kaybettim bir derviş hıçkırıklara boğulur
Sana dair ne varsa hepsini ve seni kaybettim
İçimde bir mezar var içinde sen
Gonca hele şurdan bir çayı demle
Kızım gel yanıma otur bir hele
Kaynanan varya kızım kaynanan
Beni çok sever diye gülerdin hileyle
Ne çok takılırdın neşeyle anneme
Hiçbir yolcu dönüp bakmaz ardına
Herkes düşmüş bir geçimin derdine
Yabancı oldu çokları öz yurduna
Ana gibi yar oldu İstanbul.
Taşı toprağı altın deyip geldiler
Beni benden alıp gitti
Saçlarımda aklar bitti
Dertlerime dertler kattı
Acımadan geçti yıllar
Hani ner de şen gülüşler
Rahmetin gülleri açmış
Karga leşin alıp kaçmış
Bülbül mekanına göçmüş
Öter Allah deyu deyu
Sen kavline sadık kalda
İstanbulda bir akşam
Üsküdar sahili kız kulesi
Kardeşlerim anam babam
Bir de yeni bıraktığım efgarlı sigaram
Büyülü İstanbul ve Üsküdar
Yeni taşındığımız bu mahallede
Bir kadın oturur şu izbe evde
Akşamları üst katından bir ışık süzer
Sobanın dumanı derin bir keder tüter
Derler ki kadın eskiden pek de güzelmiş
Bilseydim eğer gideceğini,
Vedamı saklamaz dünden verirdim.
Şaşırarak böyle kalmaz dermansız,
Azığını eline tezden verirdim.
Yazık niye kaldın böyle çok geçe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!