Bir iniş ve bir çıkış yaşam
Ve bir tepe benim tırmandığım
O çıkışın verdiği hazla iyice inatlaştığım...
Bilirdi mantığım,
Haz arttıkça acı verecek iniş.
Ve verdi de o inanılmaz acıyı!
Giderken sen;
ben öylece sen gibi kaldım.
Avuçladım yüzümde bıraktıklarını
Ellerimden aktı yanlızlığım....
*Yü
Işıklar yandı karanlık hücrelerde
İzledim duvarda akislerini
Güzeldiler...
Hapsedilmiş hislerim
Önce aydınlıktan çekindiler,
Milyonuncu kez gidiyorum hesapsız sevdanın ardından
Her seferinde hatalardan kalanlara sığınıyorum
Gözlerin ağlamaklı artık, zor herşey diyorsun, hissediyorum
Hatalar sinsilesi,
Sen beni ben dostları yaraladık
Zaman affetmeyeceğim nidalarını savuruyor gökyüzüne
Sevgim eziliyor bu dar prangada
Ezildikçe büyüyor içimdeki kin
Ne acıma duygusu önler beni
Ne de eski hatırların sesi
Çığlık çığlık özgürlüğüm beynimde
Onsuz olmaz diyen kalp her atışında
Bir gök ve de bir yer soluklandığın;
Memleket;
İçine yol diye mısra kazıdığın
Kutsal kan
Amini bol dualar toprağın
Kılıksızdan hatta lanetliden sakındığın...
Binbir kelime uçuşuyordu havada
Akla gelinemeyeceklerden tutunda
En sevdiğiniz kelimelerin en yalın hali
Belleklerde unutmama çabası
Paylaşılacak ertesi günkü mısraları
Baharın rehaveti içinde sözcükler
Yaza gebe, kıştan ölümü kabullenmiş...
Canı bitmez bir beden giyinmiş bu aşk
vuruldukça kanıyor,
kanadıkça büyüyor...
Karabatak gülüşlerine sardığın
Anlamsız anılardı ruhumu zehirleyen
Umursamadığın unutuşların;
Kini söküp geçmişten,
Çaktı bugünün anı olacaklarına
Beklenen
Ve
Beklendikçe yalnızlığa eklenen
Sanadır yazılan tüm çığlıklar!
Çizilmez deme;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!