Sabret gönlüm..
Sus ve sabret..
neler geçmedi ki
Bu da geçecek elbet..
Bu fırtına da bir gün dinecek..
Ümidini yitirme..
Minik bir serçenin ufacık gagasında yavrusuna taşıdığı su kadar
kaybetme korkusu ile endişeli ve masum hayallerim var benim..
Çıkarsızca, ahlak ve saygı çerçevesinde,
Kur'an ve sünnet dairesinde,
Allah için sevmek ve sevilmek gibi..
Gülüşünü anlatmak için bir hayattan fazlası lazım...
Ne bileyim, bir şiir mesela..
Sahi, sen kaç çiçeği barındırıyorsun gülüşünde..?
Şimdi
Kurudu damarları hecelerimin..
Yüreğim çığlıkta
Bense suskunum..
Gözyaşlarımda boğulan hıçkırığımla tutunuyorum hayata..
Herşeye inat..
En zifiri hüzünlerimin arasında
güneşi anımsatan tek umudumsun sen..
Ne zaman vuslata erer bu gönül bilmem
ama gülüşünü gördüğüm günden beri
dar geliyor bu cana bu beden...
Bir anlık bakış o kadar can yakar ki bazen..
Dilim lal olur o an gözlerinin kara ummanında boğulurken,
Gözlerinin kelamına sükutumla cevap veririm birden...
Ve Sen;
gözyaşımda saklısın..
O yüzden öyle uluorta ağlayamam ben...
Bir an durdum ve dedim ki;
artık ellerimin arasında ince belli çay bardağı yerine ellerin,
gözlerimde dalıp gittiği uzaklar yerine gözlerin olsa..
Vakit tamam değil mi ki hala..?
...
Sonra bir yudum çay daha içtim,
Her seslenişinde sana gelmeyi özledim..
Seslenmeni beklemeden
dayanamayıp sana koşmayı da...
Sana susamayı,
Susuzluğumu bir nebze de olsa zemzemle dindirmeye çalışmayı,
Etrafında pervane olmayı,
Kimi şansa bıraktı,
kimi zamana..
Bense namaza bıraktım Ya Rabb..
Zamanın da namazında Rabbi olan sensin...
Sen ki herşeyi duyan, bilen ve görensin..
Yerlerin ve göklerin sahibi kadir-i'mutlak Rabbimsin..
Ya Rabbi!
Sevgili'nin rüyası bile dudaklarımı böylesine uçuklatırken,
sabahlara dek zikriyle beni böylesine demden deme koyarken,
Vuslatı gözleyen
şu aciz gönlüme bir nazar eyle..
Eyle ki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!