Yokluğun vurmuş gece yarılarıma
Soluğu kesilmiş karanlık sokakların
Sensizliği yazıyorum satır aralarıma
Biçare gönlüm beklemekteyim..!
Sukut etmiş yürek
Konuşsa ne çare
Sorma...
Özlemi Hasreti bana
Bir yanğın olup düşer
Sensizlik yüreğime
Bakma...
Görme bakışlarımı sakın
Düşmüşüm derin kuyulara
Derinler karanlık, soğuk
Üşüyorum...
Uzat ellerini tutup çek al yüreğimi
Düştüğü bu girdaptan
Boşluğa sarılıyorum yokluğunda
Her çıkışın bir inişi vardır derler ya
Senle çıktığım merdivenleri
Bir bir iniyorum yokluğunda
Alcalmak değilde mesele
Ahh bu sensizlik üşüten bedenimi
Soğuk gecelere alışılırmı bilmem ama
Bir Şiir yolluyorum Yüreğimle sana
Hoyrat rüzğarlara bırakıyorum kendimi
Saçlarını dağıtıyorum her esişimde
Sen diyorum bütün kelimeler benliğini yitiriyor
Ayrılıklara meydan okuyorum
Vedalara rest çekiyorum
Nasılmıyım
Dalından düşen bir yaprak gibi
Hani güneş veda edip
Yerini teslim eder ya yağmurlara
Mavi bir gökyüzü bulanırken griye
Gül solar da yerini bırakır ya
Sevdanın ilk bakışlarıyla
Dokundum uzaklardan sana
Öylesine saf ve temizken yürek
Masumiyetleri çizdim gökyüzüne
Karbeyazı bulutların üzerine
Sarılmadan dokunmadan
Ahh kalp ağrım ince sızım
Gözlerine dalıp dünyayı unutmuşluğum
Ahh kara Sevdam alın yazım
Yokluğuna sarılıp soğuk odalarda
Uykusuz sabahlayışlarım
Varlığına ettiğim dualarım
Sonbahar dokundu
Yüreğimin kırık dökük mısralarına
Hüznü gösterdi saatler
Yine bir eylül başlangıcında
Dalından düşen bir yaprak misali
Virgülü tükenmiş ömrümün
Bu gece
Son çırpınışı gözlerimizin
Kapanıp açılmayacak belkide birdaha
Son düşünceler son bir bakış
İkimizde dalıp gideceğiz uzaklara
Bir şarkı tutturacak dilimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!