Şimdi gidiyorsun, bırakmadan...
Susuyorsun, anlatarak...
Biter mi bu...
Büyü...
Büyüyeceğiz!
Bu kısa ve delirtici cümle dilimde
gece gündüz...
Kulağımda bir fısıltı, içimde bir çığlık...
Herşey ve herkes sözbirliğinde sanki,
miş-li geçmiş zaman...
soru ekleri...
Sevmiş miydik ki biz birbirimizi? ? ?
hayır
o gün caddeyi geçseydin de...
taksiye binmeseydim de...
yağmur yağmasaydı da...
Ağustos güneşi, öğle vaktinde
nasıl küçük bir kaya gibi
ayağının dibine sıkıştırırsa gölgeni...
Öyle koyu, ağır bir sevda benimki!
Uzun bir yolculuğa çıktığında
En çok yaşamadığın sevdama ağlıyorum.
Diri diri öldürüp yüreğime gömdüğün.
Bunu senin acemiliğine bağlıyorum.
Meleksi sevgimi sen şeytana esir gördün.
Şimdi yerinde güçlü bir kardeş sevgisi var.
Sabah açıp, akşam solan bir çiçek
Bir anlık heves, geçici bir tutku değildi
Çiğ gibi, iz bırakmadan geçecek
Yakıp yıkan bir heyecan değildi
Mum ışığı gibi, yanıp yanıp sönerek
Ufacık bir kadındı yengen,
çoğalırdı baktıkça,
öyle sevimli...
Ve bu fotoğraftaki gibi,
sen hep öyle uzak görünür,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!