Biliyordum yine kapıma geleceğini,
benden hasını bulamayıp geri döneceğini,
biliyordum herkesin niyetini öğreneceğini,
sabırla bekledim bu günleri görmeyi!
ahdım vardı yaptıklarını ödetmeye,
Bir bavul bir de en iyi dostum;
Kâğıt ve kalemle gidiyorum buralardan,
Hoşça kal İstanbul…
Burası iyi güzel de çok üzdü beni.
Aslında üzen bu koca şehir değildi de
Herkes gibi bende İstanbul'un üstüne atıyorum.
Kimseye verilecek hesabım kalmadı
Ahret kapısına geldim bu gece
Ellerim hala elini arar
Sohbet defterini dürdüm bu gece
Ezildim büzüldüm aşkın elinden
İçimdeki ben başka, dışımdaki ben başka...
İçimdeki suskun durgun ve çocuksu,
Dışımdaki şen şakrak neşeli havai!
Kim görse dışıma aldanıyor biliyorum,
Oysa ben, içimdeki beni yaşıyorum;
Onunla baş başa kalıyorum kimse görmeden,
Binlerce uzağa gitsen de
Ayda yılda bir görsem de
Yerini dolduramaz kimse!
İnsan gittiği değil düşündüğü yerdedir.
Elin elime değmese de
Bazen bir liman ararsın
deniz olmayan yerlerde
kurak yerlere umut ekersin
bitmeyeceğini bile bile
hayalle yaşamayı öğrenirsin de
hayalsiz yaşamak daha kötüymüş
Beni sevdiğini
herkes yüreğinden gidip
Bir ben kaldığımda
Bende senden gidin ce anladın
Oysa ben kimseden gitmezken
Seni bütün olmazlarına karşı
İnsan büyüdükçe bencilleşiyor.
Keşke çocuk kalsaydım.
Gittiğin o gün var ya
Keşke senin olsaydım.
Artık elim de kalbim de bomboş.
Eğer bir gün keşke demek istemiyorsan,
Önce doymalısın hayata ve her şeye,
Vakit ayır herkesten çok kendine,
Dur deme öyle olur olmaz her şeye!
Neden niçin diye sormak istemiyorsan kendine,
Yetinmeyi bilmelisin az çok elindekilerle…
Şimdi seni düşünmek var gecenin karanlığında
Ay küsmüş, yıldız sönmüş, gece çökmüş kimbilir…
Şimdi seni hissetmek var ellerim semada
Ruhum açmış, kalbim kırılmış, gözüm doymuş kimbilir…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!