Gül, hep gül,
Öyle gül ki, kıskansın seni gül
Dağılsın bakışlarımdaki hüzün
Kızarsın pembe yanakların, yüzün
Gül hadi bir gül.
Gül, hep gül.
Bilmesin kimse seni sevdiğimi
Sen bil ve sakla içinde
Sorarlarsa haberin var mıydı diye,
Kızarsın yanakların ve sadece gül.
Gül, hep gül.
Gözlerinde mola versin hüzünler.
Eylül akşamlarında içimde batan bir gurup gibi
Rengi giderek boyanır kırmızıya, sanırım bir gül.
Ve sen parmağımda kalan bir yüzük,
Ve üstündeki bir kurdele, üstünde bir gül.
Aklına düşersem bir bak ve sonra gül.
Hangisi emsal sana olan sevgime
Hangisi timsal sana olan sevgime
Karanfil mi, Kadife mi? Ne çıkar hepsi aklımda
Her nefes alışımda duyarım senin kokunu yakamda
Gülümser gözlerin gibi, bir Gül.
Bazen konar dudaklarına sen gülerken
Sen görmesin ateşin yakar, yakar her an
Nefesini hissederim o zaman
Feryat eder gönül kafesine hapsettiğin bülbül
Çırpınsın sen duyma yalvarışlarını,tamam.
Bırak ben ağlayım, yeter ki sen gül.
Ne olur hadi. Bir gül…
Kayıt Tarihi : 18.3.2010 21:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aydın Ahmet](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/03/18/gul-362.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!