Sus /..
Ağzını bile açma bu gece (..)
Kaç yaz geçti üzerinden sevgili -
ömrümün o eksik kalmış adsızlıgı gibi öpüyorum seni, içi boş sessizliğini..
Dudaklarımı kanatıp gittiğin o gece
ruhun elimin altında bildiği bütün yeminleri uyutup, çocukluğunu anlatıyordu bana -
Tarih kadar yalnız olan o tenindeki Nefti cehennem yıldızlarına dogru sürüklüyordu seni...
Sus /..
Agzını bile açma bu gece (..)
Şimdi ruhum daha bir Lirik
Şimdi sen boynundaki Hamayıldan kurtulurcasına öpüyordun şahdamarıma sapladığın ölmemişliğimi..
Biz şimdi başkalarının gecesindeki o aydınlığa dokunuyoruz Sevgili -
ardı dönük aynalarda saklanarak kanatıyoruz kör ettiğimiz yemini
ve kendi törenlerinde yakılan cesetler gibi -
uçuşuyor küllerimiz bir yazlık sinemanın en öndeki o boş koltuğuna ()
Işığı gören filmler gibi soluyor ruhlarımız..
Şimdi soluyor seni büyüten bildiklerim..
Soluyor tanrının sendeki gizi..
Sus /..
Ağzını bile açma bu gece (..)
Seni nefretimle korurken aylardan yine marttı sevgili
ağzındaki şarabı çalkalarken ruhuma
gücün yetmezdi öümden kurtarmaya beni -
Çünkü ben, pek çok kez ölen bir kadının çocuğunu sevmiştim gözlerinde...
Zor bela gülmek..
Konuşmak -
Zorbela şimdi..
Ölü sözlerle duruyordu aramızda
sana yazdığım mektuplarda hiç yazılmamış onlarca kelime, Tanrının boş mermi kovanları gibi şimdi..
... Gücün yetmez ölümden kurtarmaya beni...
Tarafe (539 - 564)
Gökhan Pekşen
20/10/2010
Gökhan PekşenKayıt Tarihi : 21.8.2011 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!