Namzed-i müntehirim omuz verdim belaya
Teselliler kar etmez kedere müptelaya…
Hüzün kiri aldırmaz nisyan adlı cilaya,
Gün be gün için için devrilirim kendime…
Baktığımla gördüğüm çelişiyor her defa!
Âh Avrupa diyerek, kendini unutan var,
Milletten yüz çevirip, mankurt yolu tutan var…
Sıtmaya razı edip, ölümle korkutan var,
Seyretmekten usandım, artık haykırıyorum;
Yarınlara vurulan zinciri kırıyorum…!
Yedi Tepe, yedi âh, lâlelerin renginde,
Gönül bahara erer Boğaz’ın âhenginde…
Üsküdar’ın gözüyle seyrederim bu şehri,
Hatıra ikliminde kabarır zaman nehri…
Gökte parlak yıldızlar ne olur inin yere!
Birlikte oynayalım yeryüzünde bir kere…
Gökkuşağı da gelsin o da katılsın bize,
Yoksa küserim dedi suları gümüş dere…
-Şiir meydanında örnek aldığım, feyziyle merhaleler aştığım Üstadım Bestami Yazgan'a ithafen
Şiir ilmi gönül işi,
Yanmayınca yazılmazmış...
Bir erene erse kişi,
Hâk nasib etmiş de ondört yaşında,
Bilmemiş... Eşikten dönmüşüm meğer!
Yüz geri olmuşum yolun başında,
Çıkılmaz kuyuya inmişim meğer...
Say ki otuz sene beyhude geçti,
Vuslatın ne hoş, gel firâksız kalalım...
Yârim de... Yâr ol... Gayrı murâd alalım!
Hislerim sende, ellerinde yüreğim;
Gök rengiyle yazdım... Yazdım da sevdânı
Sığmadı kelâma... Gönlüm gül mekânı...
Gönlümdeki gülü, deren sen olasın!
Bu yazdığım… Elbet… Kar’a serenat…
Siyahtan da siyah… Kara serenat!
Sirkeleşen her tad, keskindir küpe…
Her sözün ahvali kulakta küpe…
-Kendi kendime...
Ne iz ne toz kalmış, tattan neşeden!
Nereye gidersen git sığamazsın ki!
Semirmiş gam, sessiz bakar köşeden...
Gözyaşın rehin olmuş, yağamazsın ki!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!