Gönlümdeki ateşle yanarken, Üsküdar’da gece...
Hislerini merak eden gönlüm darda... Darda gece!
Sevdâma ortak oluşunla eser gönlüme felâh...
Alata’da gün batar, güneş ufka yaslanır,
O ân dolar gözlerim, kirpiklerim ıslanır…
Köpük köpük dalgalar yine bana seslenir:
Uyan ey şair uyan, yârin ayak sesi bu!
Ruhlarda uğuldayan sonsuzluk bestesi bu…
Nevruz ardı karlı dağlar zemheride üşürken,
Bir alperen binip gitti ecelin kır atına!
Kardelenler poyraz ile kederi bölüşürken,
Hak aşığı bir civan mert çıktı Hak’kın katına!
Yakasında solmayan gül hilale sarılmıştı,
CEVAP HAKKI
Sükûtu seçtim diye yargılama yâr beni,
Elemden başım dönmüş, emel yok sayar beni!
Riyâ değil bu firar, sevmemişlik hiç değil!
-Kızıma
Ellerin yumuk yumuk, gözlerin nurlu bakar,
Saadet yurdu çehren şu fani için vakar!
Letafetin şiiri dökülen zülüflerin,
Ey sarı gül goncası! Ateşin ne hoş yakar!
Mesudum varlığınla, bülbül olsam ne çıkar?
Aşkınla hem mesut hem de hoşnudum,
Varlığın yeşertir çölü Serfiraz!
Seninle çağlayıp coşar umudum,
Sıyrılır efkârın tülü Serfiraz!
Mevsimler hep bahar senin sesinle,
Tambur’un inleyişi Kemâne’yi ağlatır,
Bu hâli gören Ud’un yüreğini çağlatır…
Ney kayıtsız kalamaz, Tambur’un kederine;
İçin için tutuşur, şarkıların yerine…
Dîl fedâdır o yâre ki yâr mülkü talandır!
Şehr-i İstanbul artık hatırlarda kalandır…
Harâbedir bu gönül, yâr nicedir vefâsız!
Geçip giden gençliğim bir yara ki şifâsız…
Selâtin bir sırsın sen, âşikâr etmek müşkül…
İçimdeki ateşi yâdigâr etmek müşkül…
İnsanoğlu hayatta bir defa severmiş yâr,
Bir ömür aynı aşkla olunurmuş ihtiyâr…
Gerisi kapılmaktan, aldanmaktan çok değil;
Gönül hakiki yâre sâdâkatle bahtiyâr!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!