karanlık kokuyor sana açılan sokaklar
ellerimin son baharından geliyorum sana
ne yapsın ömründeki ilk bahar...
elleri cebinde bir ıslığa bile
yetmiyor göğsümdeki soluklar
o fırtınalı bakışlarla kükreyen gözlerine
nasıl yeteyim elahar...
öpsen küflü anıyım,
koklasan tütün,
sarsan bir eksilen ırmak,
sevsen şakaklarına kış dayanmış
ihtiyar bir sonbahar...
anla ki yarı ölüme sevdalıdır gözlerinde bakışlar
evet ihtiyar bir delikanlıyım
ömrümü kar altında çekmeye hazırlıklıyım...
sığırcıklar bahar türküsü söyler mi dallarımda
göçmenliği yetişir mi göçmemden öncesine
takvimimin son yapraklarına düşer mi,
tulum ağzından nameler...
der miyim bir daha ah sığırcıklar sığırçınlar
sizde çocukluğumu hatırlıyorum
nasıl da şendik köyümde o seneler
sahi kırk yıl mı geride bıraktı geçip gitmeler...
şimdi gün bitimleri bende kanarken
sen de öpülmekten yorgun düşmüş
mor dudaktır ufuklar...
gözlerimdeki lambaları kısıyor zaman
baksan ne göreceğini sanıyorsun?
el aman diyorum el aman dileniyorum
ömrüme fazla sokulma
kalırsın kan çanağı bir gözle üryan
çırılçıplak bir sonahar çığlığıyım
ilkbaharına tutunamam,
ayak altımdan kayarken turab
sana kucak açamam...
yaşam evrensel ve çok güçlü dürtüdür biliriz
yaşamaya sende direnen tutkumu da suçlayamam
ama suçlarım kemiksiz dilimi
güneş gibi açmasa sana yüreğimi
ve tastamam gerçeğimi...
beni dilsiz bırakma anlatacak hüznüm var daha,
sonbahar sayfalarımda...
ha varsa bi ceza
yaşama isteğine kesile
en az gözlerin kadar suçludur
bu bah-si serüvende...
Kayıt Tarihi : 10.12.2018 03:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!