Gel gönül görelim neyin varise,
Ecel gününün güneşi doğdu,
Ne ettim ne tuttum yalan dünyada,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Meylettin hevayı nefsin peşine,
Bu kadar kavgayı aldın başına,
Eriştin üç, beş, yetmiş yaşına,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Çarkettin dünyanın çar köşesinde,
Nasıl yatacaksın karanlık sinde,
Amelin var mı nasılsın dinde,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Gözler kamette görür makamın,
Çekildi cesetten çıkıyor canın,
Cem olmuş dostlar çevirmiş yanın,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Ecel şerbeti hem tatlı acı,
Cehdeyle olasın firga-i naci,
Mümine karşı gelir mücdeci,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Münafık mat olur amele karşı,
Sanki başına düştü cihanın taşı,
Çirkindir ameli gözleri şaşı,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Yarabbi, gaflete kaptırma bizi,
Son nefes uğruya çarptırma bizi,
Rızasız yollara saptırma bizi,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Habibim hürmeti, habdetme dilim,
Suali münkireyne cevap verelim,
Cenneti cemalina nail olalım,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Aklını başına topla Meftuni,
Her zaman fikret ahirki güni,
Azrail kabzeder bu tatlı canı,
Ecel gününün güneşi doğdu.
Kayıt Tarihi : 7.12.2005 12:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Odabaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/07/gonule-hitap.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!