Gökyüzüne uzanıyorum boylu boyunca, insanları düşünüyorum. Hayatı, bu bazı anlar ağır gelen yaşamı, almakta zorlandığın nefesler bile batıyor canının en içine. Dünyadaki ters giden düzen içini huzursuz ediyor, baş kaldırmak istercesine çırpınıyorsun. Ama neye, kime? Sadece binlerce kez şahit oluyorsun, yaşıyorsun, sonra geçiyor. Unutuyorsun. İşte bende kaçmakta buluyorum çareyi. Kendi ellerimle oluşturduğum dünyanın kapısını çalıyorum her gün. Hesapsız, soru sormadan buyur ediyorlar beni. En güzel anlarımı yaşatıyorlar, ruhuma iyi geliyorlar. Hayallerimi yaşamama izin veriyorlar orda bana. Pencereme konan bir kuş kanatlarını açıyor bana her gün, alıp götürüyor. Müziğe bırakılan bir ruhun salınışını izliyorum bulutların üzerinde. Kuşların kanat çırpışları kulağımda duyumsadığım en naif melodi. Ayaklarımın mutluluktan kıpır kıpır gökyüzünde sıçrayışlarını izliyorum. Beyaz bir elbise içinde bulutların arasında dolanıyorum...Sonra annemin sesiyle o kuş beni tekrardan gerçekliğin kucağına kondurmak için penceremin kenarına bırakıyor.
Dudağımın kenarında beliren hafif bir tebessüm, ruhumu huzura kavuşturan bir aşkla mutfağa annemin yanına koşuyorum. Mutluluğum tüm bedenime yansıyor olacak ki annem:
-’Hayır olsun neye gülümsüyorsun böyle?’ dedi gülümseyerek.
-’Hayaller gülümsetiyor annecim derken pencereden masaya yansıyan bulutlara tutuldu gözlerim. Cama daha da yapıştım. Ellerimi uzatsam bir parça bulut avuçlarımın içinde uçuşacak gibiydi. Baktıkça daha da heyecanlanıyordum, kızılımsı bir renge dönüşüyor gökyüzü ve ben gözlerimi oraya dikmiş bir yere kımıldayamıyordum. Ben böyle düşünceler içinde gökyüzüne yolculuk ederken evimizin önünden geçen birine takıldı gözlerim. Bulutlara kaçan gözlerimi alıp tüm dikkatimi ona vermeyi tercih etmiştim. Nagehan'dı o... Çocukluk arkadaşım. Adı gibi ansızın, birdenbire, vakitsiz karşımda buluvermiştim onu tüm hazır olmayışımla.
Dünyanın bütün güzelliklerine göz kapayan nadide bir çiçek gibi salınıyor boyunu kaplayan o gökyüzü maviliğindeki pardösüsüyle. Gözleri yerde hep, taşlara yansıyan küçük mutluluklara şahit olur gibi. İnsan bir kerecik taş olmak istemiyor değil, onu öyle görünce. Elleri hep bir mahcubiyet halinde, dokunduğu her yer naif bir sükunete kavuşuyor sanki. Adımları bir sevinç halinde koşan neşeli çocuklar gibi. Tüm bu güzel ruhu görmeme rağmen, gözleri magmur, hüzün saçan bir hal var onda görüyorum. Ona seslenmekle seslenmemek arasında gidip geliyorum. Seslensem ne diyeceğim, nasıl başlayacağım sözlerime diye düşünüyorum. Belki bir şey dememe gerek kalmadan onun vereceği tebessümle akar gider konuşmalarımız kim bilir. Ama asıl seslenmezsem bir ömür içimi hüzne boğacağım, kendimi biliyorum. Ve içimde oluşan o karar anı hüküm bulunca, ayaklarım peyderpey ona yetişmek için adımlarını atıyordu ona.
-’Nagehan’, diye bağırdım hemen.
Gülümsedi... Gülümsemesinde bile bir derinlik, hoşluk vardı. Hüzne yatan gözlerinin içi geceyi süsleyen bir ay gibi parlıyordu. Annesi ve babasını çocukken kaybetmişti. Abilerinin yanında geçirmişti çocukluğunun bir yarısını, diğer yarısını ise yalnız, bir başına. Gece sokulunca evine, penceresi bulanınca siyaha, arıyor gözleriyle babasını. Yan odadan çıkıp gelecek başına bir öpücük kondurup tekrardan uykusuna devam edecekmiş gibi yaşıyor belki de geceyi. Gündüz ise gülümseyen güneş, onun içini ısıtmak için uğruyor evine. Mutfakta annesinin kahvaltı için yaptığı güzel yemeklerin kokusunu aldığını hayal ediyor burnunun ucuyla belki de. Bir parça gülümseme ilişiyor dudaklarının kenarına. Ruhuna sinen o naif yalnızlık ona yarım kalan bir hikâyeyi tamamlatıyor aslında. Hayata karşı daha güçlü kılıyor böylece onu.
Onunla yaptığım kısacık muhabbetler okuduğum en nadide eserler gibi tarifsiz bir huzura boğuyor içimi. Ve gidiyor şimdi, elinde bir su şişesiyle. Güneşin ona göz kırptığı yere gülüşünü bırakıyor ve gidiyor.
Dilara İpek
Kayıt Tarihi : 8.5.2020 18:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Dilara İpek](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/08/gokyuzunun-getirdigi-guzellik.jpg)
beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (1)