baharı yazdım
katladım yaza
çiçeği bekledim
atladım kaza
güneşi yaktım
görmemek
kör iki ağaç gibi
ormandaki karanlık köşeleri
göz kapakları olmayan varlıkları
içinde aşk olup da sevgi nedir farkında olmayan
insanları
aşkın kaç rengi vardır görünen olandan
aşkın kaç dengi vardır yürünen olandan
bir horoz kayarsa Hazarbaba'dan
kaç tavuk eyvallah der uçamayandan
dinlese pazarda yaşlı aşığı patlıcan
bir bardak yıldız tozu içinde saat
bir kase dünya hayali içinde insan
mesafe candır seni tehlikelerden korur
dilekler zamanadır sabır edersen olur
al zülüfler gönlüme akar mı bilmem
şu dünya çölünde sevda fazlasıyım
ela gözler yüzüme bakar mı bilmem
şu dilber çölünde sevda fazlasıyım
Güvercin ol kanatlan
bak mavilik ne güzel
Yıldızları görmek ister misin
turna ol o zaman
Heyhat! bu hayatın illetli tarafına
Ne güçlü ne zayıf ayakta kalır
ne de bir insanın gölgesi
Ve kırar geçer her canlıyı
sadece umut ayakta kalır
bir çiçek
şehrin semalarında havalanıyor
dolaşıyor yağmur yüklü bulutları
aşağı doğru süzülüyor
sonra
keskin gözlü bir martının ağzında
bir kafesin içinde yalnız bir kuş
ötmeyi bile unutmuş
her yıl bir parçacık gökyüzü ister
başka diyarları sürekli özler
aniden bir nefesle
dokuz kapı
açılır
içeri dokuzlu bir bardak çay girer
dokuzu da 41 kere tüter
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!