Beklenmedik anlarda bir vurur geçmez dil yarası
Kim söylerse yalan söyler, içerde kalır karası
İp kopar da düğümlersin, döner ele gelir düğüm
Boğaz dokuz boğum derler, sekizinde dil yarası
Yıllar yılı emek versen sarsan sarmalasan kanmaz
Kim derdi ki bir tanem bensiz yaşayacaksın
Bir bilinmez hiç olup ömrümden çalacaksın
Var mı elleri hüznün dillenir mi sevdalar
Sorsam hatırlamazsın yolda kalan yadigar
Yetmiyor...
Ne yapsam da yetmiyor
Kimi zaman ölmek bile yetmiyor yaşadığımızı sanmaya
Sözcükler kafi gelmez elbet
Hüzünlerimizi tartmaya
Zaman kayığında küreksiz savrulmak
Sana elimi uzatıyorum canım taa uzaklardan
Parmaklarımın ucunda atıyor kalbim şu an...
Geç kalınmış bir açılımın serzenişi bu
Tutunca hissedeceğin
Hissedince kavrayacağın
Yüreğimin derinliklerinde çırpınan o ürkek kuşun
Anlatsam beni anlayabilir misin...?
Çektiğim acılardan bihabersin
Tatmadığın duyguları hiç hissedebilir misin?
Ben ki huzuru kovalayan seyyah
Mutluluğum olup çıkınca karşıma
Aşk da yanar kimi zaman
Hüznün kızıla boyanır
Hıçkırıklar düğümlenir boğazına ilmek ilmek
Çeksen çektiğinle kalır
Aşk da yanar kimi zaman
Bu sabah
Penceremden utangaç süzülen
Yanık görüntüsünden mahcup
Yalnız ve sabırsız yükselen
Güneşe karşı durdum.
Bir yanardağdı yüreğim
Sanki yüzyıllardır için, için kanayan
Yüzyıllardır o muhteşem
Ve o ürkütücü patlama anını bekleyen...
Ruhum bir çiğ et misali ham
I.
Bekleyişlerim bekleyiştir hani
bir asrı aşar
sabırsa kainata koysan almaz...
II.
Bir yıpranışta yüreğim
Yazgımız okunmaz artık
Sabır taşı eskidi bir hayli
Ellerimizin nasırından fazla
Örselenmiş yüreğimizin kabuğu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!