Yazacağım şimdi üç dört satır gül için,
Aşkıyla yanıp tutuşmuş bu gönül için,
Kuvveti buldu gönüller bu aşkımızdan;
Gücüne güç eklemiş bu herkül için...
Rabbim herkülde gücü bileğe vermiş,
Gül Tomurcukları aktı kalemimden,
Kağıda dökülünce açtı gül oldu...
Bir sevda sözü çıktı dilimden,
Gerisi ardına aktı sel oldu...
Yalnızlığı sildin aşkınla hayattan,
Gül yolunda bu gönül ölüp ölüp dirilse,
Gül gönlünü kapatmış, bir yol bulup girilse...
Bir kez güneş gördü bu gönül;
Bu güneş gönlümde hiç batmasa.
Aşkı nerden bilecekti bu gönül;
Gelip senin aşkını bir tatmasa...
Güneşi yolladım yine dağlar ardına;
Yarın bana gül yüzlümü getirsin diye.
Düştü mi gece ay gelir yardıma;
Sorarım severken bu özlem niye...
Cevap alamam ay üzgün susar,
Söyle bana sevdiğim, sevmek ne demek?
Zannetme sakın; sevmek beklemek.
Aşk odur ki, beklemeyi sevmez;
Can yar aşkından emek ister emek...
Dokuz ay seninle geride bıraktık,
Daha dün aşk tezgahında birer çıraktık,
Öyle yoğrulduk ki o tezgahta biz;
Dokuz aydan öncesini yıkıp kararttık...
Bilir misin yarim her sabah;
Doğan şu güneşi sen sanarım.
Güneş yaklaşsa gönlüme ah!
Güneş mi yanar, ben mi yanarım?
Sormuşlar aşığa 'aşk neden var',
Demiş aşık 'aşka bir neden var'.
Sormuşlar aşığa 'nedir bu neden',
Demiş 'anlamazsın aşkı bilmeden'...
Ansızın bir ayrılık oldu seninkisi;
Vedalaşılamayan;
Katlanılamayan;
Alışılamayan.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!