bir kent, ayaklanmış, yürüyor sana doğru;
onbinlerce yalnızlık... eprimiş ama kesif;
aynalar aynalardan ürker olmuşken, soru
şu: ‘ben neden, biraz tuhaf, benden daha obsessif
bir
..........
..........
Kayıt Tarihi : 25.8.2001 21:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hilmi Yavuz](https://www.antoloji.com/i/siir/2001/08/25/gocmus-bir-kent-icin-sonnet.jpg)
Onur Bilge Hanıma ve Sayın Sinyali’ye katılmamak mümkün değil. Yani şiirde bile “biz hem şarklı, hem garplıyız” mı denmek istenmiş.
Perhiz ve turşu…
Uyak olsun diye cümleleri kesip, kırpıp, “yırtma yapıştırma” yapmak şiir oluyor muymuş?
Ben fazla okumadım, Yavuz şiirlerini. Ancak okuduklarımdan çok çok güzel olanlar vardı. Sone’ye uydurmak için kırpıştırılmış dizeler ve noktalamalarla işi kotarma anlayışı.
Benim için çok fazla bir değer ifade etmemiş.
“Böyle yapmayın, sizler daha çok emek sarfedin ve daha doğrusunu yazın” dedirten olumsuzluk örneği…
Sevgi ve saygılarımla…
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Konu da gazetelerin malzemesi...
Şu üslup demnilen şey nasıl yapışır, siner insanın diline! O dili koparmayınca çıkmaz! O zaman ne olmalı? Herkes bir ucundan tutmalı ki edebiyat kurtulsun! O yazısını yazsın, bu şiirini... Öyle diyorum ben.
'Obsessif' e gelince ben de takıldım. Şiir orada durdu, gitmiyor! O menhus sözcük dolaştı ayağına, yürümüyor. Telaffuzu zor, zat-ı âlisi gereksiz... Beneksiz söylemler dileğiyle...
Sevgiler...
Onur BİLGE
TÜM YORUMLAR (8)