Nerelerdesin?
Bİr rüzgarı bol yelkenin içine dolup
Sevdası büyük yerlere göç mü eyledin?
Beni habersiz bırakıp yüreğinden
Sensizliği bana öç mü eyledin?
İki satır dokunup da kaleme
Bir haber salmayı güç mü eyledin?
..
Göç mevsimi dayanmışken kalbimdeki sulara
Birbiri ardınca kuşlar sıralı tüm çatılarda
Biri ansızın uçsa sanki içimdeki kuşlardan
Sessizliği büyüten tüm yaralar feryat figan!
Günler ki; sırmalı kaftanlar misali
Soruyor, sorguluyor suskunluğun tenha iklimini
..
Gönlüm göçmen kuşsun Sahiller arayan
Bitmesin bu arayış
Gönlüm göçmen kuşsun yeni sahiller arayan
Gönlüm
Kış bastırmadan göçmeli diyorsun
..
Yıl 1930
Karayağız bir çocuk geldi
Dünyaya Gülsenemden Eleşkirtde,
Göç göç oldu dedem Yahya
Büyüdü mehmet Muş Taşoluk köyünde,
En büyük çocuklarıydı dedem ile nenemin,
İlk sütünü o emdi anası Gülsenemin,
..
Bana veda etmeden bırakıp da gidersen,
Acı tatlı her şeyi yüreğinden silersen,
Tertemiz sevdamıza sen ihanet edersen,
Yakarım koca şehri giderim buralardan.
Benim gönlüm dayanmaz tutulmayan sözlere,
..
mezarın kalbimin dibinde
üzerine toprak yerine
çektiğim acıları taşıdım
gözgözü görmez bir gecede
büyük göç var
aşkın çehresinden öte
koşuyoruz peş peşe
..
Fani dünyadan beyi göç edince,
Tek başına kaldı ihtiyar kadın.
Düşünüp taşındı çok kez kendince,
Çalışmalı dedi İhtiyar Kadın.
Eski bir çocuk arabası bulup,
Üzerine bir camekan koyup,
..
İLKBAHARDA SON
BAHARDA GÖÇ BAŞLAR
------------------------------------
İlkbaharda son baharda ayı göç başlar
Göçmen kuşları o gökyüzünde süzülür
Alı turna gökte semah döner uçarlar
..
Kışın sıcak ülkelere gider
Baharda geriye dönerler
Göçmen kuşlar veya göçücü kuşlar
Yerli olmayan kuşlardır bunlar
Flamingolar, kazlar, kartallar
Sığırcıklar, pelikanlar, turnalar
..
Göç göç olup göçen insan;
Bu kaçıncı göçün senin.
Bir karar ver yeter artık,
Bu kaçıncı göçün senin.
Komşuna kızıp göçersin;
Her yerde insan seçersin.
..
stanbul umursadı mı sanıyorsun gidişini,
Nüfusundan düşürdü daha o dakka da.
Ayağın sınırları dışına çıkar çıkmaz.
Ya ben;
Ben daha sen gider gitmez
Heykelini diktim bu şehre.
Sen miydin kuşları kıskandıran Göç ünle.
..
nereden düştüğüyse
yüreğimden yer eden
dereden kuş tüyüyse
yeğreğimden küreden
kavrulduğunda külün
savrulduğun dökülün
..
GEL GÖR BİZİM SULUOVA YI
18.11.2012
Ne halden ne hale geldi
Gel gör bizim Suluova'yı
Yollarımız hendek doldu
..
Anam
Ana kucağına baba evime
Uzak kaldım artık gelemem anam
Aşamam dağları gider gücüme
Hasreti aşk diye sevdim be anam.
Kokunu alırım esen yellerde
..
Sevmelere dahil olmak
Onca göçerliğin vardığına değen
Sonsuz hoşnut kalmaların el ve gönülbirliğiyle kurulu konağı
Sevmelere mü-dahil olmak ezik büzük artık bir kül tablası
Leş beleş...
Sevmelere dahil olmak gün gibi aşikar,
Yağmur gibi sağnak
..
Yörük varıp konar bizim obaya,
Çadırları al ipekli şal dostum.
Develer yayılır yeşil sahaya,
Koyunlar benekli şişek al dostum.
Akça sular akar kurur haldeyken,
Kuzular meleşir bürçem yerdeyken.
..
-akıyor zamanın zamanı yuttuğu
karanlıklar yamalı bohça eğreti gülüş-
zamanı gelmiştir gidişlerin
bir ağaç döker kabuklarını
bir dal uç verir soyunur geceye
bir yaprak düşer dalın kırılışından
..
Bakış Açısı Deneme Hikayeler
Uçsuz bucaksız Bozkır'ın ortasında bir vaha da, suya kanmış atımın terkisinden azığımı alarak, üzeri yosun tutmuş kayanın üzerinde soframı açıyorum. Yolumun üzerindeki köyde, kadınların ko...za çıbığında pişirdikleri ve yüzsüzlük yapıp aldığım bazlamayı tereyağı ile yağlayıp, bolca köy peynirinden hazırladıkları öğle yemeğim sıcaklığını hâlâ koruyordu. Ağustos'un kavurucu sıcağı esen rüzgârla yüzümü yalayıp geçiyor, kan ter içinde kalmış halde yanıbaşımdan akan derede yüzümü yıkayacak takatim kalmamıştı. Bir an önce karnımı doyurup, biraz kestirmem lazımdı. Yemeğimi yerken de içimden binbir türlü muzurluklar geçmiyor da değildi. Yalnız başıma uyurken bir peri kızının yanıma gelip, bana yoldaş olmasını düşünüyorum. Bu arada yanımdan akıp giden bir boz yılan hayalimi suya düşürdü. Artık burada dinlenmek mi? Tövbeler olsun! Biraz ötede yayılan atıma baktım, iyi uzaklaşmamış diye düşündüm. Benim vefalı yol arkadaşım, kahverengi yelelerini bir o yana, bir bu yana sallayıp iştahla karnını doyuruyordu. Zaten bir saatlik yolum kalmıştı. İçerisinde kurbağaların yüzdüğü dereden avuçlarımla suyumu içip yola koyuluyorum. İkindi vakti menzile varıp, dinlendikten sonra akşam yemeği sonrası Büyük Türkiye konulu toplantımızı yapacağım. Hayalimde kurduğum ülke, bir ucundan, diğer ucuna kadar al bayrağımla donatılmış tören alanı gibi olmalıydı. Hazır kıta asker disiplini olan, Türk gibi düşünmeli, Türk gibi yaşamalıydı. Çalışkan, üretken, yardım sever, merhametli ve sabırlı olmayı bilmeliydi. Bu düşüncelerle ilerlerken, patika yolun sağlı sollu böğürtlen bahçesi olduğunu farkettim. Atımdan inip yemeye mecalim yoktu. Artık köye'de iyice yaklaşmış olduğumu, bahçe içlerindeki tek tük evlerden anlıyorum. Bu köy bizim kutlu yürüyüşümüzün, mihenk taşı olacak. Büyük Başbuğ vermiş olduğunuz emir yerine gelmek üzere. Bu köyün önemi, 1951 yılında Türkistan’dan göç etmiş Özbek Türklerinin köyü olmasından dolayı. Yolu, elektriği olmayan bu köyün adı Turan köyü. 1964 yılının bir yazında, Türk dünyasının kızılelma sevdalıları, büyük yürüyüşü Turan ilinden Ya Allah, Bismillah diyerek yılmadan, ezilmeden ve bükülmeden daha da ilerilere taşımaya yemin ediyorlar. Arz ederim Başbuğ'um Alparslan Türkeş bey.....
04.01.2014
..
Masmavi göklerde,
Güneşli özgürlüklere layık gördük
Hep kuş isimleriyle hitap ettik sevdiklerimize.
Belki de biz teşvik ettik onları
Uzak diyarlara göç etmeye.
Bu yüzden alıp başını gitti
..
bir ezgidir her soluk
yürek işidir ustam
direnişin alacasına bulanmıştır her kızıl gül
dağlarımda feryat figan
firari sevdaların göç zamanı
özgür suskunluklardır zamanı vuran
..