Yak bedenimi Nemrut'un ateşiyle,
Yak ki hiç iz kalmasın sendden arta.
Bir bedevi sancısı yüreğimdeki.
Şiir olmayı becerememiş kelimelerin
Utangaçlığı.
Git artık benden
Hiçbir şey kalmasın senden yadigar.
Bıraktığın tek miras yokluğun olsun
Demli kış akşamlarında ağır ağır
Çöreklensin içime.
Yüzündeki o arsız gülümseme
Kaybolup gitsin bütün anılarla birlikte.
Kaybolsun ki bana kalan
Dumanlı bir İstanbul sarhoşluğu olsun.
Bırak artık arama beni
Bir meczup gibi kendi yalnızlığımda kaybolayım.
Kelimeler her zamankinden daha ağır sanki.
Şiirlerim hüzün izninde, yıllık sancısında.
Anlamını şaşırmış cümleler,
Sonuca bağlanamayan hikayeler valizimde.
Denize ulaşmayı becerememiş ırmaklar misali
Kendi kısır döngüsünde en başa dönüyor
Hüzünler.
İki sevda arasında yitik bir seyrüsefer
seferberliği bendeki.
Ardına bakma!
Orda durupp bekleyen ben değilim artık.
Bırak gözyaşlarımı silmeyi
Ki akıtabileyim içimdeki bütün zehiri.
Sarma yaralarımı gayrı
Sarma ki sermaye olsun yeni şiirlere,
Yeni sevmelere, yeni yyangınlara...
Yasak sevdalar filizleniyor en kör karanlıklarda,
Kaçak ayrılıklar açıyor her yanımızdan
İyi niyetli çiçekler kılığında.
Ayrılık damarı çatlamış yüreğinin
Ve bir nefes daha yaklaşıyor ölüm.
Duyanın iliklerini donduran bir ölüm ağıtı dilimdeki.
Sonu muallak bir yol ayrımında
Duruyoruz.
Cesaretimiz yok birbirimize bakmaya.
Yanyana iki yabancıyız.
Cesur değiliz bakışlarımızdaki
Anlamlardan yeni bir hayat devşirecek kadar.
Artık git daha fazla bağlanmadan.
Saramayacağım yaralar açmadan git.
Kayıt Tarihi : 25.2.2009 16:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!