Saklıyor insanlar gözyaşlarını,
Lanet bir gurur esir almış ruhlarını,
Farkındalar kaybetmişler düşlerini,
Vallahi Memleket içine içine ağlıyor.
Üç beş cılız ses çıkıyor olsa da,
Muhbirlerim iki yüzlü çıkmış haberim yok,
Anladığımda dünyam başıma yıkıldı.
Oldu mu şimdi, böylemi sözleşmiştik,
Hani sadakat verilen sözler nerede kaldı.
Beni ben yapan size, bana sahip çıkın dedim,
Geceler mi beni yalnızlığıma sürükleyen,
Yalnızlığım mıdır beni gecelerin koynuna iten?
Penceremin kenarında yol gözlediğim sokaklar,
Islak Nisan gecelerinde benden adım bekleyen.
Issız kalmasın dedim kaldırımlar, bir bende olsam,
Dipsiz karanlık kör kuyulardasın,
Ne kadar seslensen duyan mı var?
Bürünmüşsün en acı zehirlere akarsın.
Ağzında dil yerine akrep/çiyan mı var?
Bataklık olmuşsun kurumaz hamurun,
Severek, sayarak bahtiyar olmak var,
Söverek, soyarak ihtiyar olmak var,
Boncuk oldum, boyundayım deme,
Bilekte, parmakta 24 ayar olmak var.
Pas ile ovulmaz, küf ile yıkanmaz gönül,
Bak geçip gidiyor ömür,
Bırak kaprisi, hakir görmeyi,
Hangi güzellik baki kalır,
Ölümde var gülüm, ölümde var.
Et ile kemiktensin, buruşacaksın,
Seni gördükten sonra gözlerim, dağlansa da olur,
Ellerini tuttuktan sonra ellerim, bağlansa da olur,
Sana yük olmaz, sevdamı taşırım ben yüreğimde,
Gönlüm şikayet etmez ama ara sıra söylense de olur.
Seni öptükten sonra, dudaklarım mühürlense de olur,
Pirayem bir ışıktı,
Ben söndü sandım,
Aklım karışıktı,
Vera’ya kandım.
Ah Pirayem vah Pirayem,
Ne çekti isem, keşkeler elinden,
Bir daha düşmek istemedim, sırtüstü,
Seslendim uçurumun başından,
Gel beni yakala diye suçüstü,
Ramak kala gelip tuttu elimi,
Dert ortağım, yarenim,
Yüreğimdekini görenim,
Her sırrıma mazhar olanım,
Seni hak edecek ne eyledim,
Hanemde ki sesim sedam,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!