Madam Eleni’nin pansiyonundayım.
Küçücük odamda,
Bir demir karyolam,
Bir de başucumda eski bir konsol var.
Yerler ahşap,
Gıcırdıyor, seni düşünüp voltalarken.
Ruhsuz ve kirli duvarlar,
Yirmi senedir badana görmemiş gibi.
Duvarları senin 13x18 resimlerinle doldurdum,
Rengarenk...
Soğuk, boğuk İstanbul gecelerinde,
Pansiyona döndüğümde,
Tahta merdivenleri, yavaş yavaş, gıcırdatmadan çıkıyorum,
Madam Eleni’nin ve komşularımın hışmından ürkerek.
Odamın kapısını açıp içeri girdiğimde,
Sanki kendimi birden
Bir bahar bahçesinde buluyorum,
Rengarenk resimlerinle...
Biliyorum usa aykırı, ama yavrucuğum
Gene de ömrüm senin.
Kayıt Tarihi : 3.2.2003 20:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!