Gelincikleri Üşütme! ...

Bağlama ey yar! ..kollarımı bağlama..
Dağlama ey yar! ..yüreğimi dağlama..
Savurma ey yar! ..küllerimi savurma..
Gelincikleri üşütme güneş altında…
Mintanını sıyırma üstünden..
Onurun dökülmesin eteğinden..
Bağbozumun da kaldı bağ-bahçe…
Kurutma ey yar…sevda fidelerini kurutma…
Bırakma ezim ezim kalmasın yüreğim..
Serçeler yenik düşmesin rüzgar’a..
Bulutlar siyaha dönmesin..
Öfkesini dökmesin üzerimize…
Bak kardelenler yok artık..
Dağlarımız baş eğmiş..
Yiğitler kayıp..izsiz kalmışlar
Ya turnalar yar! ...
Küstürdüğümüz turnalar göğümüzü öksüz koydular
Pamuk ipliğine bağlı artık ömrümüz..
Katar katar göçler yaşıyor gönlümüz..
İçimiz derya-deniz değil …bir orman yangını
Şimdi sevdamız…
Göçük altında..
Ellerimiz de kan kokusu..
Tenimiz toprak kurusu..
Sol yanımız mahşeri bir sızıdır..
Düşlerimiz firar..
Yasaktır gülmek yüzüne hayatın..
Kendimize bile küs’üz artık..
Bedenim sevgi yetimi
Şefkat yoksunuyum
Arzuhalimi hiç sorma
Vuslat kaçkınıyım kaç vakittir..
Gelincikleri üşütme güneş altında
Türküleri yakma..
Dönecek elbet çark-ı devran..
Yüreğimi musallaya koyma