Çalgılar, meyler, fasıllar
Amcabey bugün nasıllar?
Söylenir geçse asırlar:
“Gel amcanın kucağına! ”
Surat asık, kaşlar çatık
Bıyıklar dudağa sarkık
Ulu dağların mı yıkık?
“Gel amcanın kucağına! ”
Kahvesi, çayı içilir
Adam gözünden seçilir
Hasmın kulağı açılır:
“Gel amcanın kucağına! ”
Ne yapılsa, ne edilse
Kızan gönül, söyleyen dilse
Ne olur her zaman dese:
“Gel amcanın kucağına! ”
Masalarda dörder adam,
Çekişirler sabah akşam.
Dedirtsem, ne edip yapsam:
“Gel amcanın kucağına! ”
Bazen yiğit olur yakar
Gönül, kâlp dinlemez yıkar
Azar, kızar baştan çıkar:
“Gel amcanın kucağına! ”
Bitti mi meyler, fasıllar?
Söylenir geçse asırlar:
“Amcabey bugün nasıllar? ”
“Gel amcanın kucağına! ”
Kayıt Tarihi : 28.9.2005 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!