Gece şehire denizden gelir
önce altını yakar mavi dalgaların
sonra fenerlerini gözetleme kulelerinin
yakamoz denen ateş böceklerini salıverir
önce suyu aydınlatır, sonra yolunu
Üsküdar'dan Çamlıcaya ağır ağır tırmanırken
raporunu alır Ağrı dağından başlayarak
bir stadyumu kaplayan takım bayrağı gibi
simsiyah örtüsünü yayar Anadolunun üstüne.
Vakit gecenin hükümranlığında artık
şenlik zamanıdır şimdi
omuz omuza vermiş elektrik direkleri
Diyarbakırda halay, Trabzonda horon
Erzurumda bar, İstanbulda kasap havası çeker
rüzgarın elleri yoktur
elektrik tellerinden nameler çıkarıp
ağaç yapraklarına alkış tuturur
gece kenetlenmedir
kainatın kendini halini düşünme
canlıların sorgulanma zamanıdır
her yalnızlık gibi karanlıktır gece.
gece aslında yalnızlıktır
tıpkı dün olduğu gibi.
ve belki de bugün olacağı gibi.
02,10,2003 23:00 İstanbul
Kayıt Tarihi : 3.10.2003 15:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Loş ışıklar altında parlayan bu düşündürücü şiir için teşekkür ederim sana Ensar. Tebrikler!
Esma
canlıların sorgulanma zamanıdır
her yalnızlık gibi karanlıktır gece.
gece aslında yalnızlıktır
tıpkı dün olduğu gibi.
ve belki de bugün olacağı gibi. '
Bu siirinizi defalarca okuyacagim. Beni batidan doguya götürüp, gecenin yalnizliginda sorguladi, düsündürdü... Cok tesekkür ederim sevgili Ensar.
Naime Erlaçin
TÜM YORUMLAR (6)