zihin yatağından akan sırların var
mesela
mutlu değilsin
anlatmakta güçlük çektiğin bir şeyler mevcut
çoğu zaman konuşmaya bile çekindiğin
öfkelenirsin bazen
coşkulu birkaç çığlık atarsın
tenha bir mekanda çalan akordeon gibi
ve her şeyden habersiz
şişman, geveze dedikoducuların olur
kararsızsın…bir kadınla tartışmaya
başladın mı kaybettiğini anlarsın
kapıları vurursun üstüne
bırakıp gitmeye cesaret edemezsin
pencere yanındaki bir köşeye oturup
en az yarım saate ihtiyaç duyarsın
bir banka soygunu gibi inceden inceye planlanmış
küfürler savurursun
çoğu vakit farklı şeyler düşünürsün
tramvayı, vapurları
cadde ve meydanları
denizin kıyısını
karanlık geceleri
çoğu insanın tribe girdiğinde ayakta duramaması gibi
son sözü söylemeyi başaramazsın bir türlü
kendi adına
bir damla yağmur için bulut gözleyen çiçekler gibi
bir damla suyun seline kapılırsın çoğu kez
gece kuşların sana ıstırap taşır
gebe kalırsın duygularına
deftere adın yazılır
kim olduğunu bilmeden
ağlarsın
boş sahillere vurursun adımlarını
sonra bir masal cini bulursun şişede
oysa şişeden çıkan sensin belki de
bükülmüş boynun ve solgun yüzün
bir sıcak merhaba muhtaç
hafiften kaldırırsın başını
yepyeni dilekler dilersin kendine
gecenin en son saatinde
yanan ışıklarından tanırsın şehri
önce derin bir ah çekersin
gökyüzüne hürriyet tadı verir nefesin
sitemlerin bir masal yazar
düşlerine ninnileri sen söylersin
ağır adımlarla yürümeye başladığın caddede
dükkanlar boştur
hiç el değmemiş bir fotoğraf takılır nazarına
gülerek bakan bir çocuk eskiden
sen kimsin der gibidir bakışları
gece gibi üşürsün o an
gözyaşların dökülür
sokaktaki evler
kapı numaraları
yeniden değişir yüreğinde
kaybolursun
redfer
Kayıt Tarihi : 21.11.2021 13:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!