GAZİ ŞİİRLERİ

GAZİ ŞİİRLERİ

Orhan Şentürk

SÖZ UÇAR YAZI KALIR ORHAN ŞENTÜRK
Söz uçar yazı kalır. Toplumları oluşturan fertler hayatın her devresinde çok konuşmalar dinlerler, bazen söylenenlere güler, bazen ise üzülürler. Zaman inanılmaz bir hızla akıp giderken geriye dönülüp şöyle bir bakılınca çoğu şey
sıcaklığını kaybetmiş, acılar kabuk bağlamış, belki unutulup küllenmiştir bile. Demek
k,i hiçbir acı veya sevinç sonsuza kadar sürüp gitmiyor. Unutulup gidiyor zamanla
İlk verilen tepkiler. Ayaklar yere daha bir sağlam basıyor. Tozpembe hayallerin yerini, mantıklı fikirler alıyor. Yazıyı, okumayı terk etmek bence bir balığı susuzluğa mahkûm etmek gibi bir şey. Bizden sonraki nesillere bırakabileceğimiz şeylerden en önemli biri yazılı eserlerdir. Kitaplar, dergiler insanın en iyi arkadaşıdır. İnsan okumak sayesinde sonsuz bilgi okyanusunda ufkunu açar. Her bir kitap, dergi farklı bir dünyayı keşif, farklı bir tadı, zevki yaşamaktır. Peki, yazı olmasa, kitaplar olmasa, CD, kaset olmasa duygu ve düşüncelerimizi bir sonraki asra nasıl ulaştırabilirdik?
Saygıdeğer GÜNDÜZ AYDIN Hocam eğitimci olarak etrafımızı aydınlatmaya de-
vam ediyor, kültürümüze edebiyatımıza, folklorumuza güzellikler kazandırmaya devam ediyor. 13 yıldır yayınladığı SEVGİ YOLU DERGİSİ ve ANTOLOJİLERİ bunun en büyük somut kanıtıdır. Hocam, başarısızlık kendini küçük görenlerin olsun diyerek yoluna devam eder. Kimileri dudak bükse, kıskansa da küçümsenmeyecek bu çabayı SEVGİ YOLU DERGİSİNİ tarihe yazılmış bir not olarak görüyorum. SEVGİ YOLU ailesi çatısı altında olmaktan keyif alıyor ve gurur duyuyorum. Isparta”da meşhur bir atasözü vardır; ÇALIDA GÜL BİTMEZ, CAHİLE SÖZ YEMEZ diye. Hoşgörüden, sevgiden, anlayıştan uzak olan kaba, cahil insanlara laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Böyle insanlara Allah tan basiret diliyorum. Cahil ve tembel insan başka milletlerin kölesi olur. Körler çarşısında ayna satmak, sağırlar çarşısında nutuk atmak beyhudedir ama öğretmek öğrenmek sabır işidir.
..

Devamını Oku
Recep Hayal

Şiirin Hikayesi

yemen gazisi
dedem rasim hayal
kolun dan yaralanıp gazi oluyor
ve kolu çok derin yara olmasına ragmen
yaralı komutanını da dişleriyle tutarak
..

Devamını Oku
Zafer Bağdaş

Mudanya gümüş bir mangal kaynatır serinliği
Her akşam sahile vuran dalgalarla gemlik
Uludağda rüzgar uçan kuşlardan sorumlu
Yeni dünyadan mahsun resimdeki ORHAN GAZİ
Uludağ tepinirken ağlar OSMANLI BAŞKENTİ
..

Devamını Oku
İrfan Çelik 1

Osman Gazi han ile Balâ hatundan
Söğütte gözün açtı beyzade Orhan
Babası Osman beyin hastalığından
Orduların başına oldu kumandan

Alnı dik çıktı yaptığı her gazadan
O teslim aldı Bursayı savaşmadan
..

Devamını Oku
Hüseyin Kılbaş

Ruyetine Talibim

Ruyetine / müştakınım / hicranınla / yakma beni.
Müştakınım / gül yüzüne / sitem edip / yıkma beni.
Hicranınla / sitem edip / gayyalara / çekme beni.
Yakma beni / yıkma beni / çekme beni / bükme beni.

..

Devamını Oku
Hüseyin Kılbaş

Vurdun Beni

Can evimden / vurdun beni / zulmetinle / ele döndüm
Vurdun beni / yandı gönlüm / firakından / küle döndüm
Zulmetinle / firakından / ıssız kalmış / çöle döndüm
Ele döndüm / küle döndüm / çöle döndüm / sele döndüm.

..

Devamını Oku
Ümit Yılmaz

Çanakkale geçilmez derler
Şehitler sevdasıyla ölmez derler
Bendeki sevgi
Ne şehit olur ne de gazi
Benim sevgim hep nöbet tutar
Seni severek
..

Devamını Oku
İshak Özlü

Ah Canan ahhhh,
Hidrojen gazı ben,
Yanıyorum.
Oksijen gazı sen,
Yakıyorsun.

Aç Fizik sayfalarını,bir bak.
..

Devamını Oku
Ümüt Güngör

Çanakkale Gelibolu,
Şehit dolu sağı solu,
Dört kıtaya nam salmıştır,
Türkün yiğit öncü kolu.

Çanakkale Çanakkale,
Şanla Dolu Çanakkale,
..

Devamını Oku
Arif Doğramacı

Yirmili yaşlar
İçi içine sığmayan
Delikanlı
Vatan satılırken
Vatan koruyan
YAKUP SATAR
Sen gördün
..

Devamını Oku
Serhan Keserlioğlu

İçimde biraz sen kalmış.
Ne zaman gelsen aklıma.
Kapıyorum kalbimin kapılarını.
Her dem tazesi makbuldür ya,
Kaçmasın diye sevdanın gazı.
..

Devamını Oku
İlhan Koruyucu

ey şanlı gazi gök kubbe senin
altında yattığım yer üstümdeki bulut senin
şehit kanıyla sulanan vatan toprağında
bir bildiği var elbet al yıldızlı bayrağımın
nazlı nazlı dalgalanır esen rüzgarla sesin
şehidim bayrağım toprağım sancağım
belli ki adın şanın bu vatan ebedi toprağın
..

Devamını Oku
Yıldırım Yorulmaz

İki şalvarlı kopuk dağda geziyormuş dediler.
Süngümün ucunda yalvararak canlarını verdiler.

Bayrağımı diktim gururla cudinin tepesine.
Nöbetimi teslim ettim daha nice mehmetlere

Gazi oldum madalyam sol göğsümde
..

Devamını Oku
Kemal Alkan

Şehit kime derler?
Peki ya Gazi?

Kur’an-ı Kebir’de övmez mi illâki
İnandım dediğin Mevla?

Öyleyse duy! Bundan sonra
..

Devamını Oku
Adem Yazar



Ödemek için giden borcunu bu vatana
Ey şanı büyük asker, layık ol hep atana

Öyle herkes olamaz bu görevle müşerref
Göğsünde ki madalyan, ömür boyu bir şeref
..

Devamını Oku
Utku Özbay

Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar”ı Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Gerçek anlamda “postmodernist” kabul edilen ve yazarın ilk romanı olan “Tutunamayanlar” hakkındaki bu araştırma; yazarı, eserleri ve postmodernizmi anlama çabasını ortaya koymaktır. Atay, edebiyatımızda başarılı anlamda ilk postmodernist roman olan “Tutunamayanlar”la Türk edebiyatına salt bir “kült eser” kazandırmakla kalmamış aynı zamanda Türk romanına yeni bir bakış açısı, yeni bir tat, yeni bir tarz kazandırmıştır.
Hazırladığımız bu yazı dizisinin amacı, Atay’ın Türk edebiyatındaki tartışılmaz önemini ve özellikle de ilk romanı olan “Tutunamayanlar”la Türk edebiyatına giren postmodernizmi yorumlamak; postmodernizmin sosyal, bilimsel, kültürel, düşünsel, sanatsal ve tabii ki edebiyatsal önemini vurgulayarak, Atay’ın eserlerini bu çerçevede anlama çabasından ibarettir. Dizimizin bu ilk yazısında “Türk edebiyatında tür olarak romanın doğuşu”, “postmodernizmin anlamı ve tanımı”, ”modernist romanla bağlantılı ‘modern’, ‘modernite’, ‘modernizm’, ‘modernleşme’ kavramları”(*) üzerinde durulacak ve sıklıkla “alıntı yapma” tekniğinden yararlanılacaktır.
* * * * *
ROMANIN TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞİ
Gazi Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi Hasan YÜREK, “Türk Romanında Modernist Etkinin Boyutları”(1) başlıklı, “Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yapılan yüksek lisans tezinden yararlanarak” yaptığı çalışmanın giriş bölümünde(2) , edebi bir tür olarak romanın, edebiyatımıza “Tanzimat dönemiyle birlikte” girdiğini hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor:
“Her açıdan batılı değerlerin örnek alınmaya başlandığı bu dönemde edebiyat da etki altında kalmıştır. Bu etki sonucunda şiir gibi daha önce de var olan türler, biçim ve içerik olarak batı edebiyatından etkilenmiş; aynı zamanda roman gibi farklı türler de Türk edebiyatına girmiştir. Romanın Tanzimat döneminde verilen ilk örnekleri doğal olarak, yeni denenen bir tür olması nedeniyle, nitelik açısından pek de ileri düzeyde değildir. Bununla birlikte zaman içerisinde gelişme gösterilerek özgün örnekler verilmeye başlamış ve Türk edebiyatında bir roman geleneği oluşturulmuştur.”
Gerçekten de Tanzimat dönemiyle tanıştığımız “roman” türünün ilk örneklerine baktığımuzda, Batı romanına ve modern romana nazaran çok “sığ” kaldığı gözlerden kaçmamaktadır.
..

Devamını Oku
Şevket Boyacıoğlu

Kaza Yapan jaguar

Sinirlenme güzelim,bu sinirin niye,
Başımın etini yedin,bana Jaguar al diye,
Aldım Jaguarını,ehliyetin var diye,
Gazı bastıkça bastın,Jaguar gidiyor diye,
Kazayı ben yapmadım 'ki, bu tafran bana niye
..

Devamını Oku
Hüseyin Kılbaş

GEL EY DİLBER

Gel ey dilber-i cihan, yeter artık hicranım
Derd-ü gamınla soldum, arşa çıktı figanım.
Eyleseydin bir nazar, gözlerindi dermanım.
Ruhuma neşe olur, son bulurdu efganım.

..

Devamını Oku
Aliş Gülden

şehrin ışıkları sönmüş
duvarlar delik deşik
barut kan ve yanmış ceset kokusu
ortalıklarda başı boş dolaşıyor
leş yiyiciler
ölü soyucular
insan olanın gördükçe kaçar uykusu
..

Devamını Oku
Ahmet Ayaz

Sesimi sesinde,
Sesini, yanık türkülerde
...............................duydum.
Sevdanın sarhoşluğunda,
Uğruna baş koydum.
...........................Ey sevgili,
Gazi Şehri, bilesin...
..

Devamını Oku